paris'i özlemiyorum pekin'i özlemiyorum nevyork'u moskova'yı roma'yı özlemiyorum çünkü hiç görmedim ki
Osmanlı padişahlarının ruhani demesek bile, dinî bir unvan olan hilafet unvanına da sahip olduklarını biliyoruz. Esasen egemenliğin temelini ilahi bir kaynağa dayandırmak da Osmanlı devlet ve toplum hayatındaki ideolojinin laik olmadığını gösteren bir diğer noktadır. Osmanlı padişahı 15. yüzyılda artık Oğuz boylarının başkanlığından çok bir Roma kayzeri olmayı benimsemiştir. Bunun yanında bütün İslam hükümdarları gibi Müslümanların koruyucusu, emîri olduklarını iddia ederlerdi. Fatih Mehmed, den beri Mısır Memlûklerine karşı takınılan tavır bunu gösterir.
Reklam
Batı medeniyeti, tıpkı Roma medeniyeti gibi, çoktan geçmişin malı olmuştur. İslam’ın geleceği ise, Batı’nın geçmişinde aranmaz.
Hiç kimse hiçbir şey bilmiyor - ve bu bile kesin değil. Doğru olduğuna inandığın şeye güvenmemelisin. Yanılıyor olabilirsin. Her şey sorgulanabilir, her şeyden şüphe edilebilir. Öyleyse, en iyi seçenek, açık fikirli olmayı sürdürmektir. Kendini adamaktan vazgeç, hayal kırıklığına uğramayacaksın. Birkaç yüzyıl boyunca Antik Yunan'da ve daha sonra Roma'da popüler bir felsefe olan Şüpheciliğin temel öğretisi buydu.
Eski Etrüsk efsanesine göre, Eney'in torunları Romul ve Rem, kimsesiz kaldıklarında onları bir dişi börü (kurt) emzirir, ölümden kurtarır. Sonraları bu ikizler Roma şehrinin temellerini atarlar. Bu bakımdan, Etrüskler'de de Türklerin Kayı boyu, Moğolların Gıyat boyu soyunun dişi bozkurt olduğu söylenen efsanesine uygun mitolojik inanç oluşmuştur.
Sayfa 14
Rusya, Ortodoks halkları Rusya'daki kilise çatısı altında toplama çabası göstermekte ve dini liderlik rolü üstlenmeye çalışmaktadır. Bu şekilde Ortodoks halklar üzerinde bir üstünlük sağlayarak kontrol kurmayı hedeflemektedir. Rus Ortodoks Kilisesi, kendisini Rus kimliğinin temeli ve Moskova'yı da Ortodoks ülkelerdeki kiliseler üzerinde önceliğe sahip Üçüncü Roma olarak görmektedir. Dünya'da en fazla Ortodoks'un yaşadığı ülke olduğu iddiasındaki Rusya, Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümenik (evrensellik) iddiasını tanımamakla birlikte, Ortodoks dünyasında en üst otoritenin Moskova olduğunu ileri sürmektedir. Bu durum Rus Ortodoks Kilisesi ile Fener Rum Patrikhanesi arasında bir liderlik mücadelesi yaşanmasına sebep olmaktadır. Sovyetlerin dağılmasından sonra kanunen bağımsız bir kurum olarak ortaya çıkan Kilise, Ukrayna ve Belarus gibi doğu Slav halklarının birleşmesi konusunda Rusya devleti ile görüş birliğinde olmanın yanı sıra Rusya sınırları dışında yaşayan Rus etnik kökenlilerin haklarının korunması noktasında faaliyetler göstermektedir.
Sayfa 305 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.