Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ortaçağda, Hıristiyan toplumlarda ve 7. yüzyıldan itibaren de Müslümanlığı kabul eden toplumlarda, eğitim ağırlıklı olarak dini öğretime kaymıştır. Romalı Kayser Justinian, Hıristiyanlığın etkisiyle puta tapanların son kalıntısı olarak gördüğü ve eski Yunan kültürünün öğretildiği Atina okullarını 529 yılında kapatmıştır.”
Roma kültürü Got uygulamalarına sızdı; Gotlar giderek Latince konuşmaya başladı, Romalı adları benimsedi, Romalı kadınlarla evlendi ve Roma malikanelerine sahip oldu. Ama Theoderic'in yönetiminde sivil görevlerin çoğu Romalılardayken, yüksek askeri mevkiler neredeyse tamamen Gotların elindeydi. Oğlanlar Roma'ya gramer ve hitabet öğrenmeye gidiyordu ama krallığın güç merkezi Gotların egemenliğindeki Ravenna'ydı.
Reklam
Ama Batı İmparatorluğu'nun ölüm fermanı, yüz yılı aşkın bir süre önce yalnızca Romalılığın imparatorluğu bir arada tutacağına karar vermesiyle Constantinus tarafından imzalanmıştı. Ddovacer'in İtalya tahtına çıkması yalnızca zaten olmuş olanın nihai kabulüydü: Barbarlar Romalı olma projesinden vazgeçmişti. İtalya büyük ölçüde Hıristiyandı; Ddovacer de Hıristiyandı. Kendini eski imparatorluk geçmişinden kopartarak, "İtalya Kralı" unvanını aldı.
Napolyon
“Galyalılar Romalı askerler tarafından değil, Sezar tarafından mağlup edildi. Roma’nın, karşısında titrediği Kartacalı askerler değil, Hannibal’dı. Hindistan’a korku salan, Makedon mızraklıları değil, Büyük İskender’di. Weser ve Inn’e ulaşan Fransız ordusu değil, Turenne’di. Prusya’yı yedi yıl boyunca Avrupa’nın en görkemli üç gücüne karşı savunan Prusya askerleri değil, Büyük Frederick’di” Napolyon
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
29 Ekim 312 sabahı, Romalı asker Constantinus ordusunun başında Roma kapılarından içeri girdi. 40 yaşındaydı ve altı yıldır imparator tacını ele geçirebilmek için mücadele ediyordu. 24 saatten az bir süre önce, Roma tahtında oturan imparatoru, 29 yaşındaki Maxentius'u nihayet Milvia Köprüsü Savaşı'nda yenmişti. Constantinus'un adamları, düşmanları çözülüp kaçmaya başlayana kadar köprüden Roma'ya doğru savaşmışlardı. Zırhının ağırlığıyla nehir yatağının çamuruna gömülen Maxentius boğulmuştu. Hıristiyan tarihçi Lactantius, Constantinus'un adamlarının, kalkanlarında Mesih'in işaretiyle Roma'ya girdiğini anlatır; Romalı· yazar Zosimus da, Maxentius 'un suya batmış kafasını bir mızrağın ucunda gezdirdiklerini ekler. Constantinus ölü bedenini sudan çıkarttırıp, kafasını kestirmişti.
Romalı kadınlar bir erkeğin elinden başka bir erkeğin eline geçiyorlardı. Kızını evlendiren baba, onu damada belli bir mal ya da bir borç karşılığında veriyordu.
Reklam
ABD'deki Cincinnati ile tarihsel bir bağ olabiler mü?
Teoride zenginliğin ahlaki erdemlerle hiçbir bağlantısı yoktu. Romalılar çocuklarına fakir fakat erdemli Romalı kahramanların hikayelerini anlatırdı. Örneğin MÖ 5. yüzyılda yaşamış Lucius Quinctius Cincinnatus... Bu adam işgalci düşmanları ordusuyla bertaraf ettikten sonra öyle bir statü kazanmıştı ki Roma'yı tek başına yönetebilirdi. Diğer taraftan Roma erdemlerine (fides) karşı sadakati ve ülkesine olan vefasından dolayı mutlu bir şekilde acınası haldeki tarlasında yaşayan ailesinin yanına döndü (Livius, Şehrin Kuruluşundan İtibaren 3.26 - 28)
Romalı yazar Petron, Ermeniler hakkında şöyle demiştir: “Ermeniler de insandır, fakat evlerinde dört ayak üstünde gezerler.” Rus şairi Lermontov da onları şu sözlerle övmüştür: “Sen kölesin, sen korkaksın, çünkü sen bir Ermenisin.”
Bebek ve küçük çocuk ölümünde oranın yüksek olması nedeniyle, ortalama bir Romalı kadının sırf öldükten sonra kendisi ve kocasının yerini doldurmaları için beş altı canlı çocuk doğurması gerekiyordu.
Sayfa 201Kitabı okudu
Çalmaya, katletmeye, tecavüze o yalan ''imparatorluk'' adını verirler, bir yer harap olup kimse kalmayınca da adına ''barış'' derler. - Tacitus, Agricola 30.3-4, Britonların lideri Galgacus'un Romalı Fatihleri Betimleyişi
Sayfa 198Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.