"O zamanlar insanlar, daha iyiydiler denemez, kim bilir, ama daha başkaydılar. Belki de kuşları daha çok seviyordular. Belki de yürekleri yufka, daha acımayla, daha sevgiyle doluydular. Belki de doğaya daha yakındılar, kim bilir..."
Filozof Colin McGinn, Ahlak, Kötülük ve Roman adlı çalışmasında sadistlerin acıya amaçsızca değer verdiklerini ve acıyı, başkalarına yaşatarak olabildiğince çoğalttıklarını belirtir. Sadistler acının belli bir amaca hizmet ettiğini düşünmez; kıdemli başçavuşlar ve muhtemelen Edinburg Dükü de bu eğilimdedir. McGinn aslında belli amaçlar güden türde kötülerin de olduğunu düşünüyor. Ancak, eylemiyle ilgili herhangi bir açıklama ihtiyacı duymayan, amaçtan tamamen uzak bir tür “ilkel” kötülük de vardır.
"Hiçbir gencin, "genç olduğum için aman ne mutluyum" dediği duyulmamıştır. Ama her nedense ihtiyarlar "Ah! gençken ne mutluydum!" diyerek kendilerini aldatıp
dururlar."
***
Yalnız başına ve hiç kimsenin bir öğüdüne başvurmaksızın kendi yaşamı üzerine evet ya da hayır demek zorundayken bu özlü sözler insanı avutabilir mi?
***
Sayfa 368 - Can yayınları, 2023, 16. BasımKitabı okuyor