“Bende tarçın sende ıhlamur kokusu
Yürürüz başkentin sokaklarında
Bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi
Üstünde iki yonga: Çarşamba bir de cuma
Ayrılık lafları etme sevgilim
Önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa.
Kolkola yürüyoruz tek tük öpüşüyoruz
Sonra ayrılıyoruz korkuyoruz da.
…
Bu muhteşem şiir kitabı için nasıl bir inceleme yapayım diye çok düşündüm. Diğer incelemeleri okudum, internete göz attım. Yapılan incelemeler kitabın önsözü,arka kapağı ve internetteki yazıların noktasına kadar aynısı idi. Bu duruma üzüldüm açıkçası.(Onlar kendilerini biliyor, ben oraya bakarak inceleme yapmadım diye beni taşa tutmayın. )
Öncelikle Sabahattin Aliye olan hayranlığımı dile getirmek isterim. 41 yıllık kısa , fakat bir o kadar da zor yaşamına Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Sırça köşk ,Kuyucaklı Yusuf gibi çok önemli roman ve hikayeleri sığdırmayı başaran mükemmel bi yazar. Okuduğum her kitabın da çok farklı düşüncelere kapıldım, geçmişimi , şu anımı
Roman Okudum Seni Düşündüm
Bende tarçın sende ıhlamur kokusu
Yürürüz başkentin sokaklarında
Bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi
Üstünde iki yonga: Çarşamba, bir de cuma
Ayrılık lafları etme sevgilim
Önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa
Kolkola yürüyoruz tek tük öpüşüyoruz
Sonra ayrılıyoruz korkuyoruz da
Kimi zaman neden kalabalığın içinde
Bende tarçın sende ıhlamur kokusu
Yürürüz başkentin sokaklarında
Bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi
Üstünde iki yonga: Çarşamba, bir de cuma
Ayrılık lafları etme sevgilim
Önümüz Temmuz önümüz Ağustos nasıl olsa
Kolkola yürüyoruz tek tük öpüşüyoruz
Sonra ayrılıyoruz korkuyoruz da
Kimi zaman neden kalabalığın içinde duruyoruz da
Kimi zaman bir köşe arıyoruz en sapa
İşimiz mi yok, şu Akay'a sapalım istersen
İstersen garson girelim ilkyazın gazinosuna
Börekçi! diye bağır istersen şurda
Kısmet çıkar -sanırım- Emek'te oturan kıza
Abiler! Abiler! diye bir şey satayım ben
Mendilim kalmamış kağıt peçete yok mu çantanda?
Üç peseta gibi bir paraya dondurma yemiştim
Madrid'te yemiştim, ve çatılardan kanguru akıyordu
Londra'da
Seversin mi beni, doğru söyle ama? - Sigara?
Ne eflatun etin var, yanarca mı yanarca
İnan Selimiye'nin minareleri gibisin
Her seferinde başka yoldan çıkılır nirvanaya..(Güzel bir yorumla dinlemek isterseniz: youtu.be/UKcooZ3jFp8)