Sarayın kapıları açılıyor, halk içerisinde olduğu adaletsiz ve acımasız düzen de hayatta kalabilmek için seçilmeyi bekliyor. Nükleer bir felaket sonucunda ölüme sebebiyet verecek seviyede mutasyona maruz kalan insanlar ve yine bir mutasyon doğan bebeğin tüm halka hükmettiği acımasız bir yönetim. Şarlatan, kendi geçmişindeki hesaplaşmaları uğrunda cezayı tüm halka kesiyor. Victor ve Aurora, bu düzenin içinde yaşamaya, hayatta kalmaya çalışan iki aşık genç. Eleme günü geldiğinde her ikisi de olacaklardan habersiz, ne olacağını merak ederek gidiyorlar. Özellikle Victor, hem anlatıcı olarak hem de yaşadığı dünyada ki düzenin seyrini değiştirmek adına büyük bir çaba sarf ediyor. Ve Şarlatan hakkında öğrendiği sırlar öylesine kin, nefret ve acımasızlık dolu ki nasıl kontrolden çıktığını öğreniyor Victor ve okur.
Güzellik ve mükemmellik için neleri feda edersiniz? Ya da geçmişten itibaren güzelliği hayatının merkezine alan birisi olarak tüm halkı ölüme sürükleyecek adaletsiz bir yönetim sisteminin başında olabilir miydiniz? Şarlatan'ın geçmişinde yaşadıkları, ailesi tarafından gözden çıkarılması ve sürekli kardeşler arasında bir rekabetin oluşu ile olaylar koskoca bir insanlığın geleceğine tekabül etti. Etkileri akıl alır gibi değil, gözünü kan bürüyen Şarlatan'ı durdurabilecek yalnızca Victor ve Aurora var. Tabii Şarlatan onları öldürmeden önce yapabilirlerse. Yazarın kurguladığı dünya kusursuzluğu sıradanlaştırırken, mükemmellik uğruna kontrolden çıkan bir benliği gözler önüne seriyor. Film tadında diyebileceğim akıcı bir okuma. Seri olsaydı devamını da aynı merakla okurdum. Sizlere de tavsiyemdir