Ne kadar tuhaftır, bir cocugu kosulsuz buyuten, bakan, ne olursa olsun okutmaya calisan anne ve babalara, yaslandiklarinda, bir odayi, bir tas corbayi dahi cok gorurler.
Ne evlatlar vardir. Anasina babasina bakmayan. Uzerine durarak okumadigim bu roman bana kendi cocuklugumu hatirlatti. Annem beni parayla , oyuncakla simartmazdi. Goriot babamiz bunun ayarini tutturamadi.
Kisaca konusuna bakarsak, bir babanin evlatlarina verdigi emegin karsiligini ancak kendi malini ve mulkunu onlara yedirerek almasini anlatiyor.Goriot babamiz hayirsiz evlatlara sahip. Tabi bunda kendisin de payi buyuk diye dusunuyorum.
Bunun yaninda donemin Fransa'sının genel ahlak ve sinifsal sorunlarini da gorebiliriz. Roman bu iki kizin, evli olmalarina ragmen, baska yasak iliskileri oldugunu gosteriyor. Aslinda Balzac, yogun betimlemeleriyle, realist bir sekilde, donemin kosullarini gozler onune seriyor.
Ana fikir: Çok zengin olmak çok para kazanmak, çocukların her istediğini almak iyi bir baba ve mutlu bir insan olmayı sağlamaz. Zenginliğimizi çocuklarımıza sunarken ölçüyü elimizden kaçırmamalıyız.Toplum, insanlara olan saygısını parasının miktarına göre gösterir. Maddi olarak gücümüz arttıkça saygınlık artarken, maddi güç azaldıkça insanın öz evladı dahi insanın yüzüne bakmaz.
(Alıntı)
Jean-Jacques Rousseau cok iyi bir felsefecidir. Egitim felsefesini cok begenmistim. Bir cocugun nasil sevilmesi ve nasil bakilmasi uzerine dusuncelerini okumustum. Romani bitirdikten sonra bana onun dusuncelerini hatirlatti. Bakmanizi tavsiye ederim.