Bir Şehri Dinlemek
Genellikle Paris'ten gündüz yayılan uğultu şehrin konuşmasıdır; geceleri ise şehir soluk alıp verir, burada ise şehir şarkı söylemektedir. Bu yüzden, bu çanlar orkestrasına kulak verin; yarım milyon insanın mırıltısının üzerine nehrin ezeli yakınmasını, rüzgârın hiç durmayan esintisini, ufkun tepeleri üzerinde org büfeleri gibi kurulmuş dört ormanın uzaktan gelen ağırbaşlı şarkılarını yayın, tıpkı ara renklerde olduğu gibi, tüm boğuk ve tiz sesleri kısın ve dünyada çan seslerinin bu uğultusundan, bu müzik şöleninden, üç yüz ayak yüksekliğinde kulelerde on binlerce sesin hep bir ağızdan söylediği şarkıdan, artık sadece bir orkestraya dönüşmüş olan bu şehirden, bir fırtınanın gürültüsünü yansıtan bu senfoniden daha zengin, daha keyifli, daha görkemli, daha göz kamaştırıcı bir şey olup olmadığını söyleyin.
Maymun çığlıklarından kulaklarım çınlıyordu. İşin keyifli yanı bittiğinde, bu karanlıkta ıssız ormanın içinden nasıl yürüyeceğimi düşünmeye başladım. Yanımda taşınabilir şarj aletim vardı. Telefonumu şarja taktım. Çevrimdışı navigasyonu ve telefonun ışığını açtım. Ancak başıma bir şey gelmesi durumunda insanlarla haberleşmemi sağlayacak bir
Reklam
Yaklaşık on dakikada ışığa ulaştı ve bunun bir lamba direği olduğunu gördü. Durup ona bakarken ve neden ormanın ortasında bir lamba direği olduğunu merak edip şimdi ne yapacağını düşünürken, kendine doğru yaklaşan ayak sesleri duydu. Ve kısa bir süre sonra tuhaf birisi ağaçların arasından ışığın aydınlığına çıktı.
Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
"...geceleri ise şehir soluk alıp verir, burada şehir şarkı söylemektedir. Bu yüzden, bu çanlar orkestrasına kulak verin; yarım milyon insanın mırıltısının üzerine nehrin ezeli yakınmasını, rüzgarın hiç durmayan esintisini, ufkun tepeleri üzerine org büfeleri gibi kurulmuş dört ormanın uzaktan gelen ağırbaşlı şarkılarını yayın, tıpkı ara renklerde olduğu gibi, tüm boğuk ve tiz sesleri kısın ve dünyada çan seslerinin bu uğultusundan, bu müzik şöleninden, üç yüz ayak yüksekliğinde kulelerde on binlerce sesin hep bir ağızdan söylediği şarkıdan, artık sadece bir orkestraya dönüşmüş olan bu şehirden, bir fırtınanın gürültüsünü yansıtan bu senfoniden daha zengin, daha keyifli, daha görkemli, daha göz kamaştırıcı bir şey olup olmadığını söyleyin."
Sayfa 147Kitabı okudu
Dosdoğru, dümdüz, ormanın sanki sessiz koridoru olan bu yolda yalnız bizim hayvanların ayak sesleri etrafın dilsiz sessizliği ile konuşarak, birbirine gizli duygularını, sırlarını açıyorlardı.
Sayfa 65 - SadıkKitabı okudu
Bu çanlar orkestrasına kulak verin; yarım milyon insanın mırıltısının üzerine nehrin ezeli yakınmasını, rüzgarın hiç durmayan esintisini, ufkun tepeleri üzerinde org büfeleri gibi kurulmuş dört ormanın uzaktan gelen ağırbaşlı şarkılarını yayın, tıpkı ara renklerde olduğu gibi, tüm boğuk ve tiz sesleri kısın ve dünyada çan seslerinin bu uğultusundan, bu müzik şöleninden, üç yüz ayak yüksekliğinde kulelerde on binlerce sesin hep bir ağızdan söylediği şarkıda , artık sadece bir orkestraya dönüşmüş olan bu şehirden, bir fırtınanın gürültüsünü yansıtan bu senfoniden daha zengin, daha keyifli, daha görkemli, daha göz kamaştırıcı bir şey olup olmadığını söyleyin.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam