120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Sergüzeşt, Samipaşazade Sezai' nin tek romanıdır. 1888'de yayınlanan bu roman ile Sezai göz hapsine alındı. Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilir. Peki Samipaşazade Sezai kimdir? 1859 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Türk realist öykücü, romancı. Türk Edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğiyle edebiyat tarihinde büyük önem taşıyan Sergüzeşt adlı romanın yazarıdır. 1892'de yazdığı Küçük Şeyler ile Türk edebiyatında modern kısa hikâyenin kurucularındandır. 26 Nisan 1936 tarihinde İstanbul'da zatürreden öldü. Esere gelecek olursak,“Sergüzeşt”, macera anlamında bir kelimedir. Esaret konusunu ele alan ve bir paşazade ile cariyenin uygun görülmeyen aşkını anlatan kitabın kahramanı, Kafkasya'dan getirilip konaklarda halayık olarak çalıştırılan Dilber'dir. Roman; bir aşkı romanı gibi dursa da aslında halkı eğitmeyi, köhnemiş kurumları ve düşünceleri değiştirmeyi amaçlayan Tanzimat dönemi düşünce sisteminin kölelik kurumuna yönelttiği toplumsal bir eleştiridir. Ki Sezai bu yüzden göz hapsine alındı. Klasik eser sevenler için güzel bir kitap. Keyifli okumalar... "Çekinme! Kimseler duymaz." "Korkma bu ağaçlar, çiçekler sır saklar. İnsan değil ki ihanet etsin."
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Bilge Kültür Sanat · 201646,6bin okunma
Romantizmden Realizme Geçiş
"Yanlış saat, muhakemesi bozulmuş bir zihne benziyor.!"
Sayfa 138 - Ren Yayınevi/ SergüzeştKitabı okudu
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
36 saatte okudu
İlk baskısı 1887'de yapılan Sergüzeşt'in ikinci baskısı ancak 37 yıl sonra 1924'te yapılır. Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilir. “Sergüzeşt”, macera anlamında bir kelimedir. Roman; halkı eğitmeyi, köhnemiş kurumları ve düşünceleri değiştirmeyi amaçlayan Tanzimat dönemi düşünce sisteminin kölelik kurumuna yönelttiği toplumsal bir eleştiridir. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretim kurumları için hazırlanan 100 Temel Eser arasında da yer alır. Önsöz de "Ben hissetmediğim şeyi yazamam, daha doğrusu yazmak istemem. Halbuki en büyük eserler histen ziyade fikirler yazılır." diye işine duyulan özeni ve sevgiyi gösteren çok anlamlı bir cümle yer alıyor. Annelik duygusunun da verdiği duygu yoğunluğu ile olsa gerek Dilber'in çocukken başına gelenleri içim acıyarak, gözlerim dolarak okudum. Bir sonraki cümleyi korkarak okudum başına daha ne gelebilir diye.. Celal Bey.. Sen nasıl harika bir insansın. Sınıf ayrımı yapmadan bir esire kalbini veren Celal Bey.. Eser bir yönden mutsuz son ile bitiyor: Çünkü aşıklar kavuşamıyor. Bir yönden de mutlu son ile bitiyor: Esir bir kız ölümün soğuk yüzü sayesinde "Hürriyetine" kavuşuyor. Kitabın sonunda Mizancı Murad'ın gazetesi Mizan'da roman hakkında düşüncelerini (tamamlanmamış olsa da) yazdığı çok güzel bir yazı olması da ayrıca hoşuma gitti.. Türk Klasikleri severlere kesinlikle tavsiye ederim.. Keyifli okumalar diliyorum :)
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Türk edebiyatında romantizmden realizme geçiş eseri olarak kabul edilen Sergüzeşt uzun betimlemeleri ile dikkat çekiyor ancak bu betimlemeler okumayı zorlaştırmıyor. Dolayısıyla göz korkutmayacak kısa klasiklerden birisi. Esaret konusunu ince bir aşk ile okuyucusuna sunan yazar yaşananları hissettiriyor. Eğitim almış, evin oğlu Celal Bey ile halayık Dilber'in aile için pek tabiki uygun görülmeyen ve sevmek yetmiyor bazen dedirten aşkını dile getiriyor. Aslında yazarın esir ticaretine yönelttiği toplumsal bir eleştiri. " Ağlamak esirligin en büyük hakkıdır. Biz o özgürlüğe sahibiz!" diyorsa bir insan, utanmalı ademoğlu "Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin çığlığıdır." Dilber'in acı çığlığı duyuluyor satırlarda çünkü küçücük yaşta annesinin sıcağından, vatan topraklarından koparılmış bir hüzün yumağı Dilber. Konaktan konağa satılan, psikolojik ve fiziksel şiddete uğrayan en son aşkı yüzünden yokolan Dilber... Hangi çağda olursa olsun bir canlıya eziyet ediliyorsa asla bize gülümseyen bir Dünya'da yaşayamayacak insanlarız biz...
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Karbon Kitaplar Yayınları · 201746,6bin okunma
·
Puan vermedi
Romanın adı "sergüzeşt" macera anlamına geldiği için vurgulanmak isteneni heyecan duygusuyla çok iyi perşinlemiş. Ayrıca Türk edebiyatının romantizmden realizme geçiş ilk eserlerden biri. Romanın iç yüzüne gelirsek,, kelime seçimi ve sıcaklığı betimleyici öğelerle doğru ve yerinde bir ön kazanmıştır. II. Abdülhamit devrinde 1889 yılları arasında yazılmış ve yayınlandıktan sonra yazarın göz hapsinde tutulmasına ve göz hapsinden kurtulmak için Paris’e kaçmasına sebep olmuştur. Buna isnaden hapishane günlerinde yaşadıklarını da aktarmış. Kendini "Dilber" ' in yerine koyup o duyguyu okucuya verdiğini düşünüyorum. Dikkatimi çeken bir başka şey ise kitabı okurken konusu ve Dilber'in yaşadıklarını "Sefiller" kitabına Fantin' in kızı Kozet'e benzettiğim, çektiği zulüm ve aşkı Dilber gibi yaşamış. Okumak isteyenlere tavsiyemdir. Eebiyatımızı çok iyi kullanabilmiş ve başarabilmiş yazarlar her zaman bizim için kıymetlidir.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Kum Saati Yayınları · 201646,6bin okunma
356 syf.
6/10 puan verdi
Kitap İngiliz Royal yaşamının izleriyle beraber - bunlar hitap sözcüklerinden anlaşılıyor- İngiliz village yaşantısını da aktarıyor. Mr. Mrs, Ms gibi unvan kısaltmaları maalesef benim kafamı karıştırdı. Kitap İngiliz Edebiyatının romantizmden realizme geçiş döneminin eseridir dolayısıyla muhteva bakımından kapsamsız bir roman olmuş. İngiliz edebiyatını ağır bulduğumdan mıdır nedir hiç sevemedim. Dil benim için daha nitelik barındıran bir alan dilini sevdiğim bir milletin maalesef edebiyatına ısınamıyorum burada tamamıyla paralellik mevcut(benim için).Yerleşik yaşamın sınıf sistemini kullanarak çizildiği eser İngiliz royalitesini aşk bağlamında anlatmış. Fakat etkisiz olmuş zira romanın derdinin aşk olmadığı aşikâr... :(
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Dionis Yayınları · 201677,1bin okunma
Reklam
56 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.