Batı:
Önce İslam'ın kitap ve peygamber ile ilişkisi koparılmalı,sonra akıl ile kalp birbirinden ayrılmalı, peşinden akıl dünyevîleştirilmeli , ardından zaman hızlandırılıp reform, rönesans ve hemen peşinden mezhep savaşları çağı başlatılmalıdır.
Önce mezheplere ne gerek var herşeyin dört doğrusu olmaz diyecekler,
Sonra sünnete ne gerek var Kur'an bize Yeter diyecekler
Sonra ne mi olaçak sıra Kur'an'a gelecek bu vahiy değildir diyecekler...
Allah (c.c) bunları, Müslüman olma ihtimalleri yoksa eğer, kahru perişan etsin. amin
Ortadoğu'nun belki de en ötekileştirilen halkı ezidilerin gerçek kültürünü anlattığı,yaşadıkları akıl almaz zulme dikkat çektiği için Livaneli takdir edilesi.Bazı inançlarını biliyordum örneğin aynı Zerdüştçülük'te olduğu gibi güneşe dua ettiklerini,çevrelerine çember çizilince ordan çıkamadıkları gibi gibi..Ama melek
Akılcılığa yönelememiş olmak, Arabı fikren ve muhakeme gücü bakımından son derece ilkel ve basit kılmıştır. İlmin ve tecrübenin ortaya koyduğu gerçek odur ki, kişileri ve toplumları geliştiren ve olgunlaştıran şey aklı rehber edinmek ve bu sayede serbest düşünme alışkanlığına yönelmektir. Batı'nın bugünkü üstünlüğü, kültür ve uygarlık zenginliği, "Rönesans" aşaması ile birlikte "akıl çağı" denemesine girişmesi ve "gerçeklere din kitaplarıyla değil akıl rehberğiyle gidilir" formülünü benimsemesi sayesindedir.
"Devletim dünya, ırkım insan ve dinim iyilik yapmaktır" (Thomas Paine)
Avrupa orta cağda din adına birçok savaşlar yaşanmıştır. Bilhassa mezhepler savaşlarını çoğumuz biliyoruz. Aydınlanma/Rönesans dönemi din adamların egemenliğini peyderpey söndürmüştür. Thomas Paine o dönemde ünlü felsefe ve düşünürler arsında yerini alır. Genelde din hakkında yazılan bütün kitapları/yazıları eleştirmiş, sadece eleştirmekle kalmamış birçok noktaları cesaretle reddetmiştir. „Akil Cağı“ kitabi da bu noktada güzel bir eserdir. Şuna dikkat çekmekte yarar var, kendisi Tanrı’yı ret etmiyor, sadece din adına yazılan, söylenen her şeyi tanrısal görmüyor ve bu yüzden eleştirmeye açık tutuyor. Deizmin fikir üstatlarından biridir.
Akıl ÇağıThomas Paine · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019826 okunma
Batı'nın bugünkü üstünlüğü, kültür ve uygarlık zenginliği, "Rönesans" aşaması ile birlikte "akıl çağı" denemesine girişmesi ve "gerçeklere din kitaplarıyla değil akıl rehberliğiyle gidilir" formülünü benimsemesi sayesindedir.
Aynı dönemde Avrupa'da Hz. İsa'nın iyileştirici gücü nedeniyle şifa dağıtmayı bile tekeline alan Kilise, birçok gelişmenin önünde engeldi. Tibbın gelişmesine dahi izin verilmeyen toplumlarda, felsefenin gelişimi için de İslam filozoflarının eserlerinin çevirileri beklenecekti... Bu da kolay değildi çünkü Haçlı Seferleri gibi organizasyonlarla
DÜNYA TARİHİNİ NASIL OKUMALIYIZ? ve SÖMÜRGE TARİHİNE TABİ KENDİ TARİHİMİZ
Prof. Dr. Tahsin Görgün, 29 Mayıs Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı, aynı zamanda İLEM de dersler veriyor. Fıkıh usulünden İslam düşünce tarihi ve felsefenin çeşitli konularına uzanan geniş bir yelpaze hocanın temel ilgi alanları arasında yer alıyor.
Konferansın