Yokluk..
Ne var ki fotoğraflar bizi aldatır. Nesnel kayıt yerine yoklukla karşılaşırız. Fotoğraf artık olmayan bir şeyin imgesiyle yüzleştirir bizi. Yokluk ve ölüm olasılığını hatırlatır ve dolu bir dünyayla bizim onun içindeki varlığımızı çağrıştırmayı başaramaz.
Her yerde, kültürümüz kadının değerini egemen ideale uygunluk itibariyle ölçer; her yerde dil, kadınlar hakkında görsel olarak düşünmenin terimlerini sunar; her yerde iletişim araçları görünümü mükemmelleştirmenin önemini vurgular. Ve cinselliğimiz de bu modeli izler. Etkin, arayıcı, karar verici olmamalı, karşılık verici olmalı; cinselliğimiz tepkiyi sağlamayı amaçlamalıdır.
Reklam
Berger’ın dediği gibi “fotoğraf gözün normal akışından gasp edilen görünümler kalıntısıdır.”
Kültürel ideal cinsel olarak olgun kadın üzerinde bir tabuya varıyor. Bu tabu, cinsel olarak erkeklere ve kadınlara uygun davranışlara ilişkin diğer ideolojilerle yakından bağlıdır. Örneğin, yasalar tarihi olarak kadınları cinsel sorumluluk sahibi bireyler olarak tanımlamaya pek yanaşmamıştır. Kanun hükümlerinde sadece erkeklerin cinsel suç işleyebilecekleri öngörülülür ve bunun tek nedeni gerçekten erkeklerin kadınlara saldırması değildir. Bu yasal ideolojiler sadece erkeklerin etkin cinselliğe sahip oldukları, dolayısıyla sadece erkeklerin cinsel bir suç işleyebilecekleri inancı üzerine inşa edilmiştir. …. Tecavüz davalarında sık sık kadını suçlu bulma, kadının tecavüzü bir şekilde “istediğini” ve erkeğin cinsel saldırısını davet edici mesajlar verdiğini kanıtlama yönünde girişimlerde bulunur. Yani yasa hükümleri kadınları erkeklerin etkin cinselliği karşısında korur gibi görünürken, yasanın uygulanışı genellikle kadını yargılamaya ve saldırıdaki sorumluluk derecesi hakkında kadını sorguya çekmeye yarıyor.
Bu vaazlar açıkça gösteriyor ki clitoridecromy uygulayan Avrupalı olmayan toplumlar kadar Batı da kısıtlayıcı bir kadın güzelliği ve davranışı idealine sahip. Batı da cinsel çekicilik idealinin kadınların anatomisinin biçimini değiştirmek için zorunlu bir ameliyatla verilmediği, gönüllü olarak kabul edildiği söylenir. Fakat her yerde iletişim araçlarında ortaya konan tek bir özel biçim takıntısının varlığı kadınlar ve cinselliği konusundaki beklentilerin kesin bir ifadesidir.
Son on yıl boyunca, kadın modasının çok çeşitli erkek giysileri ile birleşmesi, moda düşüncesinin nasıl işlediğinin ilginç bir örneğini sergiledi. Önce asker elbiseleri, sonra işçi ve bahçıvan tulumları ve ardından iki cinsin de giyebildiği spor giysiler, atlet elbiseleri ve poturlar, daha yakın geçmişte takım elbiseler ve otuzların gangster giysileri. kuşkusuz bunlar hareket özgürlüğünün, çalışmanın öneminin (işçi tulumları vs) ya da sokak özgürlüğünün (gangsterler) güçlü işaretleridir. bu giysiler sokağın ve işin kadınlara yeniden iadesini sağlama çabasını temsil ediyor.
Reklam
419 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.