Bir çocuk kitabı insanı nasıl ağlatabilir sorusunun cevabı gibi yüzüme vurdu kitap. Çocuk kitabı demek için çok fazla anlam içeren bir kitaptı. Yıllardır depresyon ve anksiyete ile savaşma gereği duymayan, kendi canavarlarımı kabullenen beni utandırmayı başardı Alma. Kitabın sonunda herkesin ona iyileşeceksin demesiyle hüngür hüngür ağladım sanki
Alıntılarını görüp başlayıp pişman olduğum bir kitap. Şiir kitabı diyemiyorum daha çok sayfalara alıntılar yazılmış bir kitap gibi. Gerçi şiir kitaplarını çeviri okumak büyüsünü bozsa da bence yazar çok keskin geçişler yapmış konular arasında.
"bir sancıma
bir sevme
bir kırılma
bir sağalma" diye belirtmiş kitabın hikayesini yazar ama bu geçişler aşırı keskin. Bazı yerlerde beni rahatsız da etti. Dengesiz yazılmıştı kitap.
Başlarda tecavüze uğrayan kadınları anlatırken, bir erkek için her şeyi yapacak bir kadına dönüş, ayrılıktan sonraki bakış ve en son da kadınların kendini sevmesi şeklinde gidiyor akışı.
Şiir kitabı diyemiyorum diğer şiirlere haksızlık olur bu. Ama dediğim gibi belki de çeviri olması da etkiliyordur beni.
Özellikle kitaptaki dengesizlik ve bazı yerler beni çok rahatsız etti. Başlarda tecavüzü anlatırken bir anda gelen aşık olduğu erkeğe ifadeler, +18 çizimler ve yazılanlar beni itti. Yazar aralarda bir yerde gereksiz azdı gibi. Bundan sonra ayrılık geldi sonra bir anda da kadınlara kendilerini sevmelerini söyledi.
O aradaki "aşk" diye yansıttığı ama sapkın düşünceler dolu ilişkisini keşke koymasaymış kitaba hiç. Şiir deyince ben nahif şeyler arıyorum. +18 ifadeleri sadece romanlarda seviyorum.
Süt ve BalRupi Kaur · Pegasus Yayınları · 20176.9k okunma
Katilin bakış açısından da sahneler yazılmış olan bir polisiye gerilim mi?! Kitap hakkında en çok hoşuma giden noktalardan biri buydu.
Tecavüze uğramış olan kadınların rahimlerini çıkardıktan sonra onları öldüren bir katil. Katili bulmaya çalışan bir ekip. Ve 2 yıl önce tecavüze uğramış, eyalet değiştirmiş olmasına rağmen yaşadıkları için ekip tarafından iletişime geçilen ve hayatı tekrar tepetaklak olacak olan bir kadın doktor.
Yazarın betimlemeleri o kadar güzeldi ki anlatamam, adeta o cinayet mahallinde ben de varmışım gibi bir his vardı içimde. Kapım kilitli mi diye gelen bir kontrol etme isteği.
Asıl üzerine yoğunlaşacağımız dedektifin kadın olması beni çeken noktalardan biriydi. Hayatı boyunca ailesinde de kadın olduğu için geride kalmış, şimdi de iş arkadaşları tarafından hor görülüyor. Ama o hep dik duruyor.
Sonunda kafama oturmayan bazı noktalar maalesef olsa da çoğu olay sonunda açıklığa kavuştu.
Kitap kesinlikle +18 bunu da belirteyim cinsellik olaraktan çok cinayet, kan, vahşet için bunu söylerim. Cinsellik boyutu da kadınların tecavüze uğruyor olması ama oraları çok ayrıntılı işlemiyor.
CerrahTess Gerritsen · Doğan Kitap · 201813.8k okunma
Catherine'in anlattıklarını, her tecavüz kurbanının hayatının önce ve sonra diye ikiye ayrıldığını hatırladı. Bir cinsel saldırı bir kadının hayatını her tebessümün, her parlak anın umutsuzluğa bulandığı soluk ve yabancı bir manzaraya döndürür.
Beni reading slumptan çıkaracak bir şey arıyordum ve derdimin dermanı olan çerezlik bir kitaptı. Fazla beklentiniz olmadan smut okumak istiyorsanız tam adresi. Birbirine düşman olan iki kişinin aşkı. Ortak noktaları, Ava: Birinin kız kardeşi birinin ise en yakın arkadaşı.
Yani kitap hakkında yazacak çok şeyim yok çünkü full smut ağırlıklı zaten. Eleştirecek çok olay yoktu. Ama beni en çok rahatsız eden olay kızın şantaja uğrayıp joshun evindeki tabloyu çalması. Yani adam gibi olayları anlatsan ne olur yani.
Ben kitaplarda bir şeyleri saklayan karakterlerle gıcık oluyorum. İlla ki ortaya çıkıyor sakladıkları ama bunlar ders almazlar asla ille saklayacaklar.
Bu kadar smut beni sıktı ayrıca. Olayların arasında kısa kısa koysalar neyse de buna yoğunlaşınca ben çok zevk alamadım oley filan diye tepkiler yerine "yine" tepkisini verebildim.
En büyük hayalim anne olmaktı. Bunu biliyorlardı. Bunu bildikleri için de beni bu şekilde cezalandıracaklardı. Her şey kabulümdü; ölüm bile... fakat bunu istemiyordum.
Anne olmak istiyordum ama annem gibi olmak istemiyordum.
"Kendi çocuğuma bu acıları yaşatmayacağım ama ne olursunuz rahmimi almayın!" Çığlıklarım boşunaydı. Benden geleceğimi, hayallerimi, umutlarımı alacaklardı. Beni öldürmeden öldüreceklerdi. "Yapmayın!" dedim ama karnımı deşen o neşterin acısı zihnimi dağladı. "Almayın, buna dayanamam!"
Dünyayı sevgi kurtaracak diyenler sevgisizliğin bir gün yok edeceğinden habersizlerdi. Sevgisiz büyüyen çocuklar hiç tatmadığı o duygunun acısını dünyadan çıkaracaktı.
𝗖̧𝘂̈𝗻𝗸𝘂̈ 𝘀𝗲𝘃𝗴𝗶𝘀𝗶𝘇𝗹𝗶𝗸 𝗯𝗶𝗿 𝘀𝗮𝘃𝗮𝘀̧ 𝗯𝗮𝘀̧𝗹𝗮𝘁ı𝗿𝗱ı.