Seven kaybeder miydi arayıp bulmasaydı
Yeni güller açmazdı o güller solmasaydı
Hiç çekilmez olurdu yaşadığımız dünya
Aşkın bittiği yerde unutmak olmasaydı
Mal yoksa eğer tartmaya, kantar ne yapar
Yüzsüz yapayalnız kalan astar ne yapar
Âlemde tamamlar nice şey birbirini
Bir bak! Kilit olmazsa anahtar ne yapar
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın
Aşkta yükseklik alçaklık, akıllılık, akılsızlık, hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur.
Rintlik, hiçbir kayda bağlı olmamak az söylemek ve kaygısızlık vardır...
Nazi ve nazikliği terk etmiş olan âşık, Aşk mezhebinde civanmert olur.
Bağrı yanıklara ateş satmak yaraşır mı?
" Yusufluk etmeye yeltenen Yakup ne kadar soğuktur ?..."
Seni anmadan neye gönül bağladıysam tövbe.
Seni zikretmeden nerede oturduysam tövbe.
Huzurunda yüz kere tövbemi bozdum.
Sonra bu yüz kere bozduğum tövbeye de tövbe.
Gönlün benimle oldukça, Yemen'de bile olsan benimlesin.
Gönlün benimle değilse, yanımda bile olsan Yemen'desin.
Ey Yemenli sevgili! Ben, seninle öyle garip bir haldeyim ki
Ben, sen miyim; yoksa sen ben misin, yanılıyorum.
Meydan geniş, ama meydana çıkacak er yok.
Dünyanın düzeni bozuk, tadı-tuzu yok.
İnsanlar görünüşte evliyaya benziyor ama
İçlerindeyse müslümanlıktan eser yok.
Ey konuşmanın ve ayrıntılı sözün âşığı!
Ey eski söz ustalarının kahreden gürzü!
Ey eski sözlerle eskiler satan zavallı!
Yeni bilgiden nasibin yoksa, yürü git işine.