Allâh ona cenneti harâm kılar onun varacağı yer ateştir.
Onlar, "Biz Allah'ı birleyenleriz (muvahhidleriz), bizler Allah'tan başka kimsenin fayda ve zarar veremeyeceğini biliyoruz. Salihler de fayda ve zarar veremezler" dedikleri zaman, onların kafirlerin tevhidinden Rubübiyyet Tevhidi'nden başka bir tevhid bilmediklerini öğrenmiş ve Allah'ın senin üzerindeki ni'metinin büyüklüğünü anlamış olursun. Özellikle de Allah'a yöneldiği halde tevhîdi bilmeyen veya tevhidi bilip de amel etmeyen kimsenin, insanların en çok ibadet edeni olsa bile ateşte ebedi kalacağını tahkik ettiğin zaman. Nitekim Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "...Kim Allah'a şirk koşarsa muhakkak ki Allâh ona cenneti harâm kılar, onun varacağı yer ateştir. Zulmedenlerin yardımcıları da yoktur." (el-Ma'ide 5/72) Allah'ın çokça salât ve selâmı nebîmiz Muhammed'in, âlinin ve ashābının üzerine olsun! (Ámîn!)
Tevhidin Çeşitleri a) Rububiyyette Tevhit Allah Teala'nın yegâne yaratıcı kabul edilmesine tevhid i rububiyyet denir. Bu tür tevhidin özü O'nun hakkında düşünülmesi gereken bütün yetkinlik sıfatlarına inanmak, zatını bütün noksanlıklardan uzak tutmak ve her hangi bir varlığı ilâhlık mertebesine yükseltmemekten ibarettir. İhlas sûresi bu tür tevhidin en özlü ifadesidir. "De ki: O Allah bir tektir. Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır. Doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O'na denk değildir. Bu sebeple süreye "tevhit sûresi" de denilmiştir. b) Ulahiyyette Tevhit Tevhidin bu türü Cenab-ı Hakk'in tapılmaya ve mutlak olarak itaat edilmeye layık yegâne varlık olduğunu ka- bul etmekten ibarettir. Kâfirûn süresi ulühiyyette tevhidi açıklar: "De ki: Ey inkârcilar! Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz. Ben sizin taptığınıza asla tapacak değilim. Evet, siz de benim taptığıma tapmayacaksınız. Sizin dininiz size, benim dinim de bana aittir."
12 öğeden 11 ile 12 arasındakiler gösteriliyor.