Dünyanız atmosferin içinde ve dışında Manyetik bir tül ile örtülüdür. Tüm iyi Niyetle istenen arzu ve istekler, Pozitif yönde olduğu için, bu Manyetik Düzeyi rahatlıkla aşabilir ve bunlar muayyen bir Frekans taşıdığı için, burada insanların Ruh Düzeyine göre denetlenir.
Hırs, Kin, ihtiras, Kıskançlık, inkisar ters yöndeki Negatif tepkilerdir. Arzulara ters düşen durumlarda derhal bu negatif tepkiler kendilerini gösterir.
Bu duygular negatif kutup taşıdıkları için Manyetik tülün öbür tarafına geçemezler. Oraya çarpıp ters yönde, bu duyguları taşıyan kişiye aksederler. işte insanlar bu Menfi Elektrik yüzünden Mutsuz olurlar.
Onun için Sizlere daima Sevgiden bahsedip, “Menfiyetlerinizi Yeniniz” diyoruz.
Olduğun Sevgi Ol 🕊️
cinsel, fiziksel ve psikolojik istismar gibi durumlar, evde güvenilmez bir ebeveyn figürünün olması, dengesiz ebeveyn tutumları, ebeveynlerden birisinin ağır ruh sağlığı problemleri olması, anne babanın ayrılmış olması ve uzakta olan ebeveynin sözlerini tutmaması, çocukla ilgilenmemesi güven deposunun dolmasını engeller.
...
Ruh, kendi sızısıyla sarhoş...
Şunu iyi bil ki, Bassanio, işine geldiğinde Şeytan da Kutsal Kitap'tan örnekler verebilir. Kendine kutsal tanık bulan kötü bir ruh Yüzüne gülen alçağın biridir, Dışı iyi, ama içi çürümüş bir elma gibidir. Ah şu sahtekârlık ne düzgün görünür dışarıdan!
Biz sonuncularız: Gelecekten,daha fazla da kendimizden bezdik; toprağın suyunu sıktık ve gökleri soyup soğana çevirdik. Artık düşlerimizi madde de ruh da besleyemez: Atalarımız bize paçavraya dönmüş ruhlarını ve kurtlanmış iliklerini bıraktı. Macera son buluyor; bilinç can çekişiyor; ezgilerimiz uçup gitti; ölenlerin güneşi parlıyor işte!
Sayfa 115Kitabı okuyor
Ruh nasıl çağrılır? Bir çok yolu vardır: meditasyon, koşu, davul çalma, şarkı söyleme, yazı yazma, resim çizme, müzik yapma, yüce güzellikleri görme, ibadet, tefekkür, ayinler ve törenler, sükûnet, hatta mest edici duygu halleri ve fikirlerle. Bunların tümü, ruhu oturduğu yerden çağıran psişik davetlerdir.
Kalp bir gün atmayı bırakır ama ruh asla yok olmaz.
Sevdiğiniz insanlara kalbinizi açmayın, ruhunuzu açın.
Letaif-i Aşere; İmam-ı Rabbanî kalb, ruh, sırr, hafî, ahfâ, insanda anasır-ı erbaanın herbir unsurdan o unsura münasib bir latîfe-i insaniye tabir ederek, seyr ü sülûkta her mertebede bir latîfenin terakkiyatı ve ahvalinden icmalen bahsetmiştir.
Sayfa 71
Sonu olan şeyleri sevmeyin: bedenler gibi.
Sonsuz şeyleri sevin: bedendeki ruh gibi.
"Şaşırdım Kaldım İşte"
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla,
Bazan sessiz sedasız, ipekten kanatlarla,
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla,
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla,
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla,
Baş başa kalıyorum sonunda heyhatlarla,
Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla..
Ne olur bir gün