Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gözler ki, birer parçasıdır sende ilahın, Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın.
"İçimde onu çok eskiden tanıyormuşum gibi bir duygu var."
Sayfa 199 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Acizleri, layık olmadıkları mevkilere geçiren bir devlet batar!"
Vay be
"Demek bu dünyada benim için üzülenler de varmış."
Sayfa 188 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
"Mecnûn'a cihan dopdolu Leylâ görünürmüş."
Sayfa 183 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
"Sevilen ne kadar güzel ve çekici olursa aşk da o kadar şiddetli ve uzun olur."
Sayfa 183 - Ötüken YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsanlar acayip yaratıklar. Bir şeyi bir defa nasıl bellerlerse sonuna kadar öyle gidiyorlar. Artık hicbirsey onların gözünü açmıyor.
Sayfa 105 - ÖtükenKitabı okudu
Hiçbir tercüme, aslında ki güzelliği muhafaza edemez.
Sayfa 17 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
Bir kadın ancak sevilir. Ona esir olunmaz.
Sayfa 255 - Ötüken yayınlarıKitabı okudu
177 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İlksöz: Kasa her zaman kazanır. Aşk, belki de sevilmekten çok acı çekmeyi sever, ne dersiniz? Aleksey İvanoviç de böyle düşünmüş olacak ki sevilmekten ziyade acı çekmeyi tercih eder ve öğretmenlik yaptığı ailenin kızı Polina'ya aşık olur. Polina'nın, "dur bakayım belki daha iyisini bulurum ama sen de etrafımda dolan yine de"
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,4bin okunma
Reklam
Başlangıçta protesto sandığı direncinin, şimdi gülünç bir korkaklık olduğunu kabul ediyor. Doksan yaşında cihada çıkan sahabiyi düşünüyor. Emirle ve teklifle yüz yüze gelen o insanların yaptıklarını düşünüyor. Hayır, onların yaptıkları gibi yapamaz bu insanlar. Onların yükseldikleri ruh yüceliği şimdi çok yabancı.
Mikail : “ Bu sanık öyle bir sevgiye tutuldu ki gönlünde nisan esintileri ile karakış boraları da esti . Zaman zaman mayıs güneşi ile ısındı . Zaman zaman ağustos güneşiyle kavruldu. “
Yıllardır hayat arkadaşlığı eden, en talihsiz günleri ancak birbirlerine dayanarak geçiren bu iki kişinin hâlâ karşılıklı açılmamış tarafları vardı. Bu açılmamıştık yüzünden bazen sözleri veya davranışları tam zıddı bir mânâ ile anlaşılıyor, bu yanlış anlayışlar, hayatın ve çilelerin zehirle doldurduğu gönüllerini büsbütün bunaltıyordu.
Senin herkes dediğin kalabalık, içinde cahilleri, hainleri, budalaları bol bol barındıran bir kuru gürültüdür. Herkes kabul etti diye ben de bu hezeyanları kabul mü edeceğim? Herkes Meryem Ana’mızın bakire olarak, hiçbir erkekle temas etmeden çocuk doğurduğunu da kabul eder. Herkes İsa’nın hem Tanrı hem de Tanrı’nın oğlu olduğunu da kabul eder. Çünkü herkes dediğin şey bir hayvan sürüsüdür.
Hiç aklına getirmez ki, Büyük Ruh, kendisini yeryüzüne yuvarlak metal ve ağır kâğıtla getirmemiştir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.