“Ruh dediğin şey nedir?” “O... bilmiyorum... Yaşam gücü, bize hayat veren öz.” Yaşlı matematikçi bir süre oğluna baktı. “Thomas,” dedi, “Bana bak. Ne görüyorsun?” “Seni görüyorum, Baba.” “Bir vücut görüyorsun.” "Evet" Evet.” “Benim vücudumu. Bunu sanki benim kitabım, benim ayakkabım, benim kalemim der gibi söylüyorum. Tıpkı bu şekilde benim vücudum diyorum. Bana ait olan, benim sahip olduğum bir şey.” Manuel, elini göğsüne getirdi. “Fakat eğer bu vücudun benim olduğunu söylüyorsam, o zaman aynı zamanda benim bu vücut olmadığımı da söylüyor oluyorum. Vücut bana ait ama o ben değil. Öyleyse ben neyim?” şakağına vurdu. "Ben düşüncelerim, tecrübelerim ve duygularımdan ibaretim. İşte ben buyum. Ben bir bilincim. Şimdi şöyle düşün: Benim bilincim, ben olan bu şey, benim ruhum mu?”
Daha iki gün önce, iddialı bir şekilde "Ruh dediğin nedir ki? Her şey ona atfedilebilir. Bir insandaki en önemli iki şey irade ve bilinçtir!" diye beyan eden bir okuyucuyla polemiğe giren bir makale yazmıştı. Şöyle demişti makalesinde: İşte böyledir ama ruhumuzda bazen olup bitenlerin önemini, biz o önemi fark etmesek bile, göz ardı edemeyiz.Manevi arzular, tarihsel olaylarda bile çoğu zaman belirleyici bir faktör haline gelirler. Ruh, iyi ve kötünün ilk nüvelerinin çıktığı kaynaktır. Ruh, bilinçaltının akümülatörüdür!.."
Sayfa 44 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...bugünün kurunda bir insan ruhunun değeri nedir,...
Zaten bana göre ruh, bugün, her şey gibi, maldan başka bir şey değildir. Alırsın, satarsın, hem de öyle yüksek fiyata değil. Belki de hep öyleydi. Bir kitapta okumuştum, yüzlerce yıl önce biri demiş ki, insan ruhu dediğin bir lokma ekmektir. Ne dersiniz, o zamanlarda ekmek çok mu pahalıydı acaba?
Lâtince "soluk" anlamına gelen bir sözcükten alıp, ruh (esprit) dediğin şey nedir?
Sayfa 110Kitabı okudu
Biraz tebessüm
:) İnsan görmediği ve sesini duymadığı bir şeye inanabilir mi? Görünmeyen ve duyulmayan bir şey var olabilir mi? Hilâl yeniden ayağa fırlamıştı: - Olabilir efendim!.. Öğretmen, bu son derece çalışkan ve zeki talebesi karşısında zor duruma düşmekten çekiniyordu. Sert bir dille bağırarak: - Müsade almadan, parmak kaldırmadan konuşma
Sayfa 167Kitabı okudu
Her şey bir iz bırakıyor. Olaylar, insanlar, doga, güneş, ay, ilahi evren. Hayatimiza giren insanlar ister tesadüf ister bilinçli, bizim ile ilgili her şey yaşam ve ölüm gibi. Şunu biliyorum insan çok ama çok sevebiliyor: Tenime ten değsin istemem Gönlümde taht kurmuştan başkası ise Sevmedik sevilmedikten sonra ten sadece bedende Ruhuma ruhun dokunmalı ten dediğin nedir ki? Ten ruh olunca güzeldir Yaşamasını ve yaşatmasını bildikten sonra Özleminle yitip gidecekti düşlerim, hayallerim, kalbim ve ruhum Bakmayın, kendime ve yaşadıklarıma pişman veya üzülüyor değilim, sadece yapabileceğim birçok şey varken bunları yapamamaktan üşüyorum.
Sayfa 5
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.