Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kişilik Örüntüsü Nasıl Gelişir? Hikâyemizin en başına baktığımızda görüyoruz ki; bizler, daha doğarken ihtiyaç, korku ve ötekine muhtaç oluşla belirlenmiş canlılarız. Bebeğin içine doğduğu sosyal küvözde, öncelikle anne ve sonra diğer bakım verenler kendilerinin ve bebeğin ihtiyaçlarını nasıl karşılıyorlar, korku başta olmak üzere duygularını nasıl regüle ediyorlar ve birbirleriyle nasıl etkileşime geçiyorlar? Bunları hem gözlemler hem de etkileşimin bir öznesi olarak deneyimler bebek ve zamanla kendi başının çaresine nasıl bakacağını bakım verenlerinden öğrenir (ya da öğrenemez). Bu öğrenmeler, ya da yanlış ve eksik öğrenmeler sonucunda gelişen davranışlar, tutumlar, bilişler, inançlar, ruhsal refleksler ve alışkanlıklar bireyin hayatla baş etme mekanizmalarını oluşturur ve buna bağlı olarak gelecekteki ruhsal dayanıklılığını, ruh sağlığı düzeyini belirler. Yaşam koşullarına karşı yeterli dayanıklılık gelişirse birey ileride sağlıklı yetişkin işlevselliğine kavuşabilir. Yani kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen, kendi duygularını regüle edebilen ve ötekilerle yapıcı etkileşime geçebilen bir birey olur. Dayanıklılık gelişmezse bunları yapamaz, ruhsal patolojiye ve kişilik bozukluklarına yatkın hale gelir.
Son yıllarda bazı psikoloji meraklılarının hatta bazı ruh sağlığı uzmanlarının insanları kesin çizgilerle narsistler ve narsist olmayanlar olmak üzere ikiye ayırdıklarını gözlemliyoruz. Sosyal medyada narsisizm hakkında konuşan gönüllü kurtarıcılar, narsist bireyler hakkında aşağılayıcı, değersizleştirici, saldırgan yorum ve uyarılarda bulunuyorlar. Kendilerine “empath” tanısı koyan narsist karşıtları, narsist bireyleri karalamak, onlardan kurtulmak ve insanları onlardan kurtarmak yönünde propaganda yapıyorlar. Empath kavramı bilimkurgu literatüründen ödünç alınmıştır; aşırı empatik olan, ötekinin zihinsel ve duygusal kondisyonunu paranormal düzeyde algılayıp hissedebilen kişi anlamındadır. Yani rasyonel bir bakışla; empath oluş bir tür süper güç, empath’ler ise birer süper kahramandır.
Reklam
Seksenlerin sonu ... Zengin Müslümanların zuhuru... Hepsi de dua ve çabalarına karşılık zenginliği elde ettiklerine inananlarla hemhal , ülkede yıldızlı göğün altında geceleri kaygısız, dinlenik , ruh sağlığı yerinde uykuya dalanlar ...
Sayfa 100 - ÖtükenKitabı okuyor
Bencileyin
... Bazen biraz bencil olmanın ve kendini daha çok düşünmenin ruh ve zihin sağlığı için gerekli olduğunu düşünmeye başladım... .
Bengi dönüş...
Nietzsche'ye göre, ruh sağlığı gayet yerinde olan bir insan geriye bakıp bütün hayatını gözden geçirdikten sonra coşkuyla ayağa kalkıp "oyunun ve performansın tamamına" "Da capo! -Bir daha! Bir daha! Tekrar en baştan! diye haykırabilmeliydi. Bu fikir onun en büyük esin kaynağıydı. Sağlığı tamamen yerinde olan bir insanın "en büyük coşkuyla arzulayacağı şey" kendi hayatının sonsuz bir zaman boyunca "bengi dönüşü"dür
Psikoloji alanında yapılan birçok araştırmanın, bir şeye inanan insanların, bu şey ger ne olursa olsun, zorluklarla daha iyi başa çıktıklarını ve ruh sağlığı sorunlarını inanç sistemi olmayan insanlara göre daha iyi yönettiklerini gösteren bulgularını görmezden gelmek imkânsızdır.
Reklam
ATSIZ'DA AHLAK AHLAKÇILIK: Atsız'ın önem verdiği konulardan biri de ahlaktır. O, ahlaklı olmayı Türkçülüğün şartlarından biri kabul eder. Atsız'ın ahlakla ilgili ilk yazısı Atsız Mecmua'nın 15 Haziran 1932 tarihli 14. sayısında çıkar: "Millî Seciye Buhranı". Yazının konusu, Türk toplumunda "müşterek ve mazbut
Örneğin eskiden bir annelik güdüsünden söz edilirdi. Bugün hayvanlarda annelik içgüdüsü diye bilinen eğilimin yaşamın ilk günlerinde kazanılan, öğrenilebilen bir eğilim olduğu açıklanmış durumdadır. Doğar doğmaz annesinden ayrılarak başka maymun ve insanlardan uzak, yalıtılmış ortamda yetiştirilen maymunlarda annelik içgüdüsü diye bir şey gelişmediği gösterilmiştir(10). Eskiden civcivlerin anne tavukların ardından gitmeleri içgüdüsel bir olay olarak bilinirken, bunun böyle olmadığı ve civcivlerin ilk gör- dükleri hareket eden şeyleri izledikleri ve ilk gördükleri hareket eden şey insansa, o insanı da anne tavuk gibi izledikleri gösterilmiştir.
Sınır koymaya çalıştığınız kişi kırgın davranabilir veya öfkelenebilir. Kendi duygularıyla ilgilenmek o dakikadan sonra onun problemidir. Siz olay yerinden bedenen veya zihnen ayrılın, bu onun sorunu olsun. Sağlıklı ve kibar bir şekilde sınır koymak kişinin ruh sağlığı için gereklidir. Unutmayalım ki her insan kendi duygularından ve tepkilerinden sorumludur.
Kadın Sağlığı
Kadının değersizlik inancından kurtulmasının ilk kuralı, kendi değerini fark edecek okumalarını yaparak varoluş bilincine ulaşmasıdır. İkinci kuralı ise bu bilinçle geçmişin yüklerinden özgürleşmektir…
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.