"Dünya soğur, akşam serinlerken,
Benim sensiz sevinecek bir şeyim yok.
Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim,
Ve işte en geniş cümlem:
İçimi açtım sana.
İçini açmak için."
Küçük bir olay, sıradan bir tanıklık, okuduğum bir yazı, seyrettiğim bir televizyon programı, bir gazete haberi benim için gündelik cehennemi başlatmaya yetiyor.
Kimse anasından kötümser olmak için doğmaz. Yaşadıkça, gördükçe, bildikçe, anladıkça kötümser olunur. Elbette kötümserlik kimseye iyi gelmez. Bana da gelmiyor.