ZeynepΨ

Saygı, diğer kişinin, dilediğince büyüyüp gelişmesine duyulan ilgi anlamına gelir. Böylece saygı, sömürünün yokluğunun kanıtıdır. Ben sevdiğim insanın, bana hizmet etmesi için değil, kendi istediğince, dilediği gibi büyüyüp gelişmesini isterim. Eğer bir başkasını seviyorsam, onu benim yararlanacağım bir nesne olarak değil, o olarak alır, ister erkek olsun ister kadın, onunla kendimi bir kılarım. Saygının, ancak ben bağımsızlaşmayı başarmışsam, eğer birisini sömürüp hükmüm altına almadan, koltuk değneksiz ayakta durabiliyor, yürüyebiliyorsam, işte o zaman gerçekleşeceği açıktır. Saygı ancak özgürlüğün temelleri üzerinde varolabilir. Şu eski Fransız şarkısının dediği gibi, "I'amour est l'enfant de la lıbeıt", sevgi özgürlüğün çocuğudur. O asla zorbalığın çocuğu olamaz.
Reklam
Eğer ben, birini seviyorsam, herkesi seviyorumdur, dünyayı, yaşamayı seviyorumdur. Eğer bir kişiye "seni seviyorum" diyebiliyorsam, "sende herkesi seviyorum, seninle tüm dünyayı seviyorum, sende aynı zamanda kendimi de seviyorum" diyebilmeliyim.
Kişi, uğrunda emek harcadığı şeyleri sever ve kişi sevdiği şeyler için emek harcar.

Reader Follow Recommendations

See All
Aşk, katı, gündelik gerçek yığınlarının arasındaki çatlaklarda yeşerir.
Sayfa 484Kitabı okudu
Ruhla beden arasındaki uyumsuzluğun çatışması insana daha bir koyarak yüreğini burkuyordu. Nasıl kahkahada, gözyaşlarındakinden daha tüyler ürpertici aşamalar bulunursa, azap içinde kıvranan bu adamın durgunluğunda da çığlıklardan daha derin bir anlam vardı.
Reklam
Reklam
Reklam