Kişi o dönemde çatlayacağı, parçalanacağı ya da kontrolünü kaybedip etrafındaki her şeye, herkese kendisine bile zarar verebileceğinden korkar. Sonunda ruhsal çatı parçalanır ve savaş biter. Beynin biyokimyası bile değişir. Ruhsal parçalanmayla birlikte sıkıntı giderek azalır. Ve gerçek ol­mayan düşünceler, hayal ve düş, gerçeğin yerini alır. Artık kişi gerçek dünyadan tamamen kopmuş ve hastalığa teslim olmuştur.
Sayfa 69 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Şizofreni, adı çok bilinen ama toplum tarafından pek tanınmayan bir hastalıktır. Çoğu zaman insan doğduğu zaman genlerinde kendiyle birlikte onu da getirir dünyaya. Ergenlik çağlarından sonra göstermeye başlar kendini. içe dönük, az konuşan, insanlarla kolay ilişki kuramayan, kendi halinde insanlardır bunlar. Genellikle çok zeki olurlar ve ders başarıları çok yüksektir. Okul birincileri bunlardan çıkar. Hastalık küçük bir olayla veya durup dururken çıkar ortaya. Önce yoğun bir sıkıntı hisseder hasta. Öyle bir sıkıntıdır ki, sanki barajları parçalayan azgın sular gibi gelir ve insanların hissedebileceği her türlü ağrıdan daha fazla acı verir kişiye. Sular çok yükseldiği zaman barajları yerle bir etmesin diye baraj kapakları açılır. Tıpkı bunun gibi o devrede bir doktor müdahale edebilirse ilaçlar baraj kapaklarını açar ve hasta bir süre sonra rahatlar ama genellikle insanlar bu dönemi geçirdikten sonra gelir doktora. Yani sular baraj yerine ruhsal çatıyı çatır çatır çatlatmış, her şeyi yerle bir etmiştir. O zaman sıkıntı biter, kişi rahatlar ama bu sefer de yakın çevrede başlar rahatsızlık çünkü ruhsal çatı ^yıkıldığı için kişinin zihni darmadağın olmuştur; saçma sapan konuşmakta ve olmadık şeyler yapmaktadır. Artık o, azgın suların yerle bir ettiği bir enkaza dönmüştür. Doktor bu dönemde de bir şeyler yapar, dağınıklığı toplar, dışarıdan bakınca kişi sanki normal biriymiş gibi görünür ama bir kere kırılan testi ne kadar yapıştırılırsa yapıştırılsın bir daha asla eskisi gibi olmaz.
Reklam
224 syf.
·
Not rated
Eugenio Borgna'nın okuduğum ilk kitabıydı. Bu kitabı okuduktan sonra yazarın diğer eserlerini de okuma ihtiyacı hissettim ve okudum. Ruhun Yalnızlığı eseri bireyin yaşadığı ruhsal durumlar hakkında detaylı incelemeler yapan bir kitap niteliğinde. Borgna yalnızlık ve zaman üzerine de değerlendirmelerde bulunuyor. Kitaptan oldukça fazla bir şekilde
Ruhun Yalnızlığı
Ruhun YalnızlığıEugenio Borgna · Yapı Kredi Yayınları · 2020421 okunma
240 syf.
·
Not rated
@anne.okur 'ca....❥ ❥ ❥
❥ ❥ ❥_ КᎥϮᕱᎵ ӇᕱККıภᎠᕱ _ ও__ IŞIĞIN ŞİFA YOLU ✘ SİBEL UZUN __ও ❝...Sen değişirsen,dünya değişir. Kendini yeniden sen olmak için inşa ederken,geçmişten bugüne duygularında ne kadar ustalaştığını fark et. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şimdi zamanı geldi ve ustalığını bir adım öteye taşıma vakti...❞ ❝...Sevgi ruhsal yaşamımızın
Işığın Şifa Yolu
Işığın Şifa YoluSibel Uzun · Destek Yayınları · 071 okunma
251 syf.
·
Not rated
kitaphaber.com.tr/dem-bu-demdir-i... Dem Bu Demdir ile Varlığa Gitmek 31.05.2021 - Ülker Gündoğdu Dem Bu Demdir ile Varlığa Gitmek İnsanların iki şeyden bütünüyle sıyrılması gerekir; yaşadığı anı kaçırmak ve inanç eksikliği. Anı kaçırmak, etrafınızı saran birçok olaydan ötürü mutluluğu kaçırmaktır. İnanç
Dem Bu Demdir
Dem Bu DemdirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 2014746 okunma
381 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Okumaya değer eğlenceli bir inceleme
kitapciziyorum.blogspot.com dan alıntıdır “bu incelemeyi ya hiç okumayın ya da başlamışken sonuna kadar tam olarak okuyun. aynı suç ve ceza kitabının başrolü raskolnikov gibi ya bir hiç olun ya da raskolnikov'un emeli gibi napolyon'a ulaşma ve kendini gerçekleştirme arzuları içerisinde kendinizi tamamlayın. dostoyevski'ye ait bu kitaptan
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2015159.9k okunma
Reklam
Yardım edebilir misiniz?
Ben witchcraft yani cadılık, spritüel, paganizm, parapsikoloji ve ruhsal açıdan kendimi geliştirme konularını çok seviyorum ve bu konularda kaynak bulma konusunda sıkıntı yaşıyorum. Kitap önerileriniz varsa severek kabul ederim. Sevgiler iyi geceler.🙏🧡
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
Tüketen insan, karakterinin aşırı biçimleri iyi bilinen psikopatolojik bir olgudur. Gizli kaygı ve ruhsal çöküntülerinden kaçmak için aşırı yeme, aşırı alışveriş ve alkolizmden medet uman, bir telâfi arayan pek çok depresyonlu ve kaygılı kişinin öyküsünde bu olgu görülür. Freud'un "ağızcıl-alıcı (oral) karakter" dediği şeyin aşırı bir örneği olan tüketim açgözlülüğü, bugünkü sınaileşmiş toplumda en egemen ruhsal etmen olma yolundadır. Tüketen insan, mutluluk yanılsaması (illüzyonu, serabı) içindedir, oysa bilinçaltında, sıkıntı ve edilginlikten boğulmaktadır. Makineleri daha çok hükmü altına aldıkça, bir insan olarak daha güçsüz ve etkisiz hale gelmektedir; daha çok tükettikçe, sınai düzenin yarattığı ve canı istediği gibi oynadığı ve nedense (!) hep artan ihtiyaçlarına daha çok bağlandığı bir köle gibi olmaktadır. Heyecan ve tahriği coşku, sevinç ve mutluluk sanmakta, maddi rahatlığı, canlı ve dinç olmakla karıştırmaktadır. Doyurulmuş açgözlülük hayatın anlamı olmakta, bunu sağlamak için çabalamak ise, yeni bir din haline gelmektedir. Tüketme özgürlüğü, insan özgürlüğünün özü sanılmaktadır.
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 16 hours
ANDREY YEFİMIÇ Küçük bir kasabada psikiyatri kliniğinde görev yapan bir doktorun iç sıkıntılarını anlatıyor bize kitap. Klinikte yatan hastaları anlatarak başlıyor yazar. Aslında günlük hayatta sıklıkla karşılaşabileceğimiz tiplemelerden oluşuyor ''koğuş''. Koğuş denmesinde ufak bir nüans var aslında. Yaşamaya hakları olan insanların ufak bir odada birlikte tutularak yalnızca temel ihtiyaçları karşılanıyor. Topluma zararları olacağı çok aşikar ancak onlar da insan olduğundan yaşamaya, dışarı çıkmaya hakları vardır. Ancak bunlar kuraldışıdır. Sonra yazar doktoru anlatmaya başlar. Hiçbir sıkıntı çekmeden bu günlere gelen doktor iç sıkıntılarına bir türlü söz geçiremez. Kitaplar, dergiler, tıp baymaya başlamıştır onu. Kitaplardansa bir çift kelam etmek isteğiyle yanıp tutuşur. O sırada daha önce uğramadığı kliniğe gitmeye karar verir. Orada İvanla tanışır ve koskoca köyde bulamadığı insanlığı, klinikteki hastada bulur. Sohbet ederler ancak İvan'ın hastalığı farklıdır. Sürekli birilerinin peşinde olduğunu düşünür durur. Birkaç kez reddedilmesine rağmen hala İvan'ın yanına gelen doktor muhabbeti ilerletir Ancak bu durum insanların gözünden kaçmaz. Doktorun hasta olacağını sezenler onu bu bataktan kurtarmaya çalışırlar ama doktorda en ufak bir çaba yoktur. Çünkü sonunda ölüm varsa insanları iyileştirmenin ya da hastayla doktor arasında fark yaratmanın hiçbir önemi olmadığına inanmaktadır. Sonunda onu da psikiyatri servisine yatırırlar. Doktor o zaman farkı anlar çünkü avluya çıkmasına dahi izin verilmez. Doktorun ruhsal keşmekeşlerini anlatan bu kitap doktorun ölümüyle son bulur.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270.1k okunma
797 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.