Kişi o dönemde çatlayacağı, parçalanacağı ya da kontrolünü kaybedip etrafındaki her şeye, herkese kendisine bile zarar verebileceğinden korkar. Sonunda ruhsal çatı parçalanır ve savaş biter. Beynin biyokimyası bile değişir. Ruhsal parçalanmayla birlikte sıkıntı giderek azalır. Ve gerçek olmayan düşünceler, hayal ve düş, gerçeğin yerini alır. Artık kişi gerçek dünyadan tamamen kopmuş ve hastalığa teslim olmuştur.