Ne kadar doğru bir tespit !
Bir kadının, hayatınm bir noktasında ya da bütün hayatı boyunca çirkin ördek yavrusu mevkiinde zaman geçirip geçirmediğinin belki de en iyi ya da en güvenilir ölçütü, içten bir komplimanı sindirememesidir. Bu bir alçakgönüllülük meselesi olabilir ya da utangaçlığa verilebilir -çok fazla ciddi yaralar özensizce “utangaçlıktan başka bir şey değil” diye kayıtlardan çıkarılmıştır-, ama çoğu zaman bir komplimanın kekelemeye neden olmasının nedeni, kadının zihninde otomatik ve hoş olmayan bir diyalogu başlatmasıdır. Eğer onun ne kadar sevimli ya da sanatının ne kadar güzel olduğunu söyler veya ruhunun rol aldığı, ilham ettiği ya da içinde yer aidığı başka bir komplimanda bulunursanız, ruhundaki bir şey bunu hak etmediğini ve komplimanı yapamn, yani sizin, daha işin başında böyle bir şey düşündüğünüz için bir aptal olduğunuzu söyler. Ruh güzelliğinin, ancak kendisi olmayı becerdiği zaman ışıldadığını anlamak yerine, konuyu değiştirir ve besini hızla ruhsal-benlikten uzaklaştırır. Oysa ruhsal-benlik kabul edilmekle, görülmekle serpilip gelişir.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Bugün gamsızlığın koruduğu, üzüntülerinden ruhsal ve zihinsel yaralar almadan çıkabilenlerde görülen ve gıpta edilen saf mutluluk, en ilkel halindedir. Dahası, şairlerin sesi acının ve emeğin koynundan ezelden beridir yükselirken neden alın terinin ruhun işlevlerinden soyutlandığı söylenir?
Sayfa 14 - Kapra Yayıncılık
Reklam
İnsanlar bana yaralarıyla gelir. Kimisinin geçmişinden getirdiği, kimisinin çevresindeki insanların sebep olduğu, kimisinin de kendi kendine sebep olduğu ruhsal yaralardır bunlar. Ruhsal yaralar, fiziksel olanlar kadar dikkat çekicid eğildir. Uzun yıllar, acı vermesine rağmen kaynağının nerede olduğunu anlayamayabilirsin bile. Sadece, bu acı nereden geliyor diye sorarsın kendine. Bu yaraları iyileştirmenin ilkyolu kaynağı bulmaktır.
İlişkiye girmek, bizi kendimizle yüzleştirir. Farkında olduğumuz ya da olmadığımız, aydınlık ve karanlık yüzlerimiz en belirgin haliyle yakın ilişkinin içinde açığa çıkar. Bağlanmaya, yakınlaşmaya başladığımızda çoktandır unuttuğumuz çocukluk ağrıları, eski ilişkilerin açtığı yaralar, yaşanmış tatsız deneyimlerin veya travmaların etkileri, baş edilemeyen ve bastırılan bireysel sorunlar yeniden hissedilir hale gelir. Çünkü ruhsal ve/veya bedensel temasla birlikte, kapalı tuttuğumuz duygu kapılarımız açılır ve ötekine duyulan ihtiyaç, özlem, arzu, şüpheler, kaygılar, iç ve dış çatışmalar kendini gösterir.
Sayfa 19
Ruhsal yaralar, fiziksel olanlar kadar dikkat çekici değildir.
"... derin ruhsal yaralar taşımaktan korkuyorsun böyle senaryolara bulaşmak yerine kimseyle bir ilişkinin olmamasının daha iyi olacağını düşünüyorsun.. başka bir değişle hedefin başkalarıyla olan ilişkilerinden incinmemek.."
Reklam
253 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.