Aynur Önal
@ruhu_munzevi
57 reader point
Joined on January 2020
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
“Konuşmak insanı hayvandan üstün kılıyor, evet hiç şüphesiz ama susabildiği takdirde…”
Kuran 29/45'te "...şüphesiz namaz kötülüklerden alıkoyar." denilmiştir. İfadeyi mantıktaki çevirme işlemine tabi tutarak, yargını içeriğini ve doğruluk değerini değiştirmeksizin yeniden düzenlersek “kötülükten alıkoymayan hiçbir ibadet şüphesiz namaz değildir.” ifadesini elde ederiz. Namazın Allah tarafından kabul edilip edilmediği bilinemese de, şekilce değil mahiyetçe neyin namaz olmadığı tanımlanarak, kötülüktenn alıkoymayan ibadetin şekilce kurala uygun olsa da, konuluş amacı ve mahiyeti gerçekleştirilmeyen hiçbir ibadetin makbul olmadığı söylenebilir. Başka bir deyişle kişinin ahlak aynası kendisidir; bunun için gaybi bir bilgiye ihtiyacı yoktur.
Sayfa 76Kitabı okuyor
“Israrla her şeyde kasıt aramaya meyilli olan insanın, amaçsız bir evren tarafından rastgele yaratılmış olması kulağa fazlaca garip gelmiyor mu?”
Reader Follow Recommendations
“Zira akıl iki büyük bölüme ayrılır. Ahlaklılıktan soyutlanmış akıl diye bir akıllılık türü vardır ki insan, bu özelliğe hayvanla birlikte sahiptir. İkincisi ahlak tarafından yönlendirilmiş akıllılıktır.Buysa insana özgüdür.Modern insanın hatası,akıllılığı birinci anlamda alması ve insanın onunla özelleştiğini söylemesidir.”
“Doğrusu şu ki insan, yüzyıllar boyunca zihinlere yerleşmiş düşüncenin aksine akıllılık sayesinde değil, ahlaklılık sayesinde insandır.”
“İki şey, üzerlerine sık sık eğilip ısrarla düşünülürse, insanın ruhsal yapısını hep yeni, hep artan bir hayranlık ve korkunç bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlak yasası. Her ikisini karanlıklarda gizlenmiş ya da benim ufkumun ötesinde aşkın alanda imişlercesine aramama sırf tahmin etmeme gerek yok; onları önümde görüyorum ve doğrudan doğruya benim kendi varoluşumun bilincine bağlıyorum.”
“Kalbimizin atışına sözümüz geçmez ama yıldızlara ulaşır zihnimiz. Sonsuza kondurulmuş nokta kadar aciz ama noktalığımızda sonsuzu konuşacak kadar donanımlıyız.”
“Allah’ın iyiyi ve kötüyü yaratmasında kudretinin kemaline işaret vardır. Zira birini var edip diğerini var edemezse yalnız o şeyi var etmeye mecbur demektir.Böylece Allah'ın yaratma gücü sınırlandırılmış olur ki uluhiyet vasfı ile bağdaşmayan bir durum ortaya çıkar."
“İbn Sinâ’ya göre biz; bir sebepli (mâ’lül), bir de sebep kabul ettiğimizde, ondan önce bir sebep kabul etme durumunda kalırız ve bu böylece geriye doğru gider. Ancak bu sebep-sonuç ilişkisi sonsuzca sürüp gidemez. Çünkü, evrende gördüğümüz harici sebepler bir tertibe, tertip takdire, takdir kazaya, kaza da bir Emr’e bağlıdır. Bu demektir ki, herşey, onları bulundukları üzere var edip tertibeden ilk ve ezelî ihtiyarda son bulur. İşte bu ilk neden de Tanrı’dır.”
Sayfa 44Kitabı okudu
“Yalancı ışıklarla kamaşan gözlerini açıncaya kadar kaç hakikat uçup gidiyor omuzlarından?”
“Gerçekliğinin kabul edilmesi halinde,birden çok ilâh nazariyesi,insanı, ilâhların tümünün emir ve teklifleriyle karşı karşıya bırakır ve böylece insanın omuzuna çok ağır bir yük yüklenmiş olur. İnsanın bir tek zata karşı sorumlu olmasıyla birçoklarına karşı sorumlu olması arasında elbette büyük farklar olacaktır ve şüphesiz birincisi daha kolaydır. Öyle ise “Tevhîd”de kolaylık vardır ve “Tevhîd” demek, kolaylık demektir.”
Kur’an’ın birçok ayetinin çeşitli üslûplarla vurguladığı ve din psikolojisinin de onayladığı gibi insan hayatını derin noktalarına nüfuz etmeyen, teslimiyet rengi taşımayan ve davranışlara yansımayan metafizik kabuller dinî degildir. Dinî inanç ve dindarlık ne müzelik bir eşya ne de gerektiğinde kullanılan bir aksesuardır. O, var oluş bilinci gibi psilolojik bir muhteva ve teneffüs edilen hava gibi hayatın bir unsurudur.
“O halde, şüphesizdir ki, ruhumuz daima kendi içinden memnun olduğu takdirde, dışarıdan gelen bütün huzursuzluklar ona zarar verecek hiçbir güce sahip değillerdir; fakat daha çok ruhun neşesini artırmaya yararlar"
“Gökler ruh dolu… İnsansa, ayağı toprakta, başı gökte, toprakla gök arasındaki muadeleyi çözmeye ve memuriyetini tayin etmeye vazifeli, her şeyi toplayıcı ve eşref mahlûk…”
“Şu insan…İnsan dedikleri varlık…Sadi’ye sorarsanız “tek damla kan ve bin tane kaygı”….