_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine.
_Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri.
_Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar.
_Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
Sevgili Wilhelm, insanların dolaşmak ve yeni keşiflerde bulunma hevesi ve onları yeniden dar sınırlarına yönlendiren, geleneklere boyun eğdiren ve çevrelerinde olup bitenlere aldırmayan bu gizli içgüdü üzerine sık-sık düşünmüşümdür.
Ruhlarımızın önünde belirsiz bir enginlik uzanıyor; zihnimizin algıları gözümüzün algıları kadar belirsiz ve tüm benliğimizin içten bir şekilde teslim olmasını arzuluyoruz. Böylece ruhumuz eksiksiz ve tek bir harika duygunun kusursuz neşesiyle dolabilir. Ne yazık ki, hedrfimize ulaştığımızda, uzakta olan yakınımıza geldiğinde her şey değişir. Her zamanki gibi yoksul ve kısıtlıyız ve ruhlarımız ulaşılmaz bir mutluluğun peşinde yorgun düşüyor.
Böylece huzursuz gezgin kendi toprağını özler ve tüm dünyayı dolaşıp aradığı mutluluğu evinde, karısının kollarında, çocuklarının sevgisinde ve onlar için çalışıp çabalamasında bulur.
Bu hayatta sizin açıklamalarınızı en çok hak eden insan sizsiniz.Üzgün müsünüz, kırgın mısınız ya da yorgun? Acı içinde misiniz?Korkuyor musunuz? Bunları kendinizden saklamayın."Hayır ya ben iyiyim!" demeyin.Oturun bir köşeye.Işıklarınızı kapatın.Önce kendi sessizliğinizi dinleyin,o sessizlikte tüm acılarınızı, korkularınızı ve
Hepimiz psikolojik yetimleriz aslında. Fiyakalı konuştum değil mi?
Ruhumuz köksüz ve yetim bırakıldı bizim. İnsanları nasıl tanıyacağımızı bilmiyoruz, nasıl seveceğimizi, nasıl vedalaşacağımızı bilmiyoruz. Hayatı kullanma kılavuzundan öğrenmek istiyoruz. Kişisel gelişim kitaplarıyla adam oluruz sanıyoruz, birkaç slogan paylaşmakla sosyal ağ duvarlarından, hayatın künhüne vâkıf olduğumuza inanıyoruz. Dilimizde yorgun bir hayatı geveleyip duruyoruz aslında, din ve maneviyat, gözden yiteli beri kendi mutluluğumuzu kendimiz arayıp bulmak zorundayız. Bir defineyi ara gibi...