626 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Baştan başa insancıl bir Hristiyanlık anlatısıyla örülü, gizem ve korku öğelerinin öyküyü sürüklediği ve aynı zamanda belki de edebiyat tarihindeki en sağlam ve hayranlık uyandırıcı karakterlerden birini, Jane Eyre'i bize tanıtmış olan harika bir roman. Evet, evet tesadüf öğeleri günümüz anlayışımıza göre dalga geçilecek kadar yapay. Zaten
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831.4k okunma
Bu sayfalar bir ruhun tamamını barındırıyor. Benimkini mi? Bir başkasınınkini mi? İlkin, şüpheciliğin, umutsuzluğun en son sınırlarına kadar zorlanacağı, kişisel bir roman yapmak istemiştim; ama yazarken, kişisel izlenim yavaş yavaş masalın içinde kendine yer açtı, ruh kalemi yerinden oynattı ve ezdi.
Reklam
Ey İnsan!!!
Ey insan! bu kitabı sana ithaf ediyorum. başının üstünden büyük bir rüzgar geçiyor. yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kudretli kaynağı uranyum'da değil, senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın korkunç tahrip aletinin patlayışından yükselecek alevi bekletiyor. Ey bahtsiz! Tarihin hiçbir
Arada kalmak, kurgu dünyasının en gözde ıstırap temalarından olagelmiştir. Arada olmanın korku ve acıyla özdeşleştirilmesi, sınırlar ötesinin tekinsiz alan ilan edilmesi, insanın kurduğu her düzeni mutlaklaştırma, saflaştırma, tek biçimleştirme yolundaki sonsuz çabalarının zorunlu sonucu sayılabilir. Tek tanrılı dinlerin ilahiyatında cennet ile cehennemin arasında bir de Araf imgesi vardır ve Araf’taki kullar cennetle ödüllendirilecek olsalar bile önce arındırıcı alevler içinde eziyete tabi tutulurlar. Ya da yaşam ile ölüm arasında kalan ruhun ıstırabı ancak göçüşünü tamamlayabildiğinde biter; ruh, aradığı huzuru ancak böyle bulur. Ne var ki, gerçek tarih, en incelikli kurgulardan daha zengin, bunları aşan figürler çıkarabilir. Tarihte bazı ruhlar var ki, huzur aramaktan özenle kaçar, tekinsiz alanlarda oynamayı sever. Bunlar için arafta kalmak bir varoluş biçimine dönüşür. Aidiyet ile huzuru eşleştiren evcil kültür, böylelerinde tükenmez bir öfke uyandırır ve bu süreklileşmiş öfke de üretkenlik kaynağına dönüşür. Bu yüzden, bunlar için asıl eğlence, bütün istikrarın tekrar tekrar yıkılmasındadır.
Şöyle ki, bize bağlı iyilikler de kötülükler de aslında ruhun kendi içinde kendi kendine uyandırdığı içsel heyecanlardanileri gelir.
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Reklam
Ruh Adam'da Dil ve Şiir: Ruh tahlillerinin ve bir psikolojik romanın bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış olması, bana öyle geliyor ki, sadece Atsız nesrinin başarabileceği bir iştir. Eserde evet, işmizaz, muhayyele, muhassala, istihfaf, ihfâ, garâmî, cemad, tarziye gibi bugün artık seyrek kullanılan, gençler tarafından pek
Zamanın Birliği: Atsız tarihin içinde gezinen bir adamdır. Ruh Adam tarihi bir roman olmasa da tarihten kopamazdı. Günümüzde yaşayan Selim Pusat, iki bin yıl öncesinin Burkay'ıdır. Uygur masalındaki Burkay gibi, o da evli olduğu hâlde bir kızı severek günah işlemiştir. Tarih tekerrür etmiştir. Aslında zaman nedir ki? Atsız'a göre dün,
Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.