İyiliğe kemik ettin. Tanrı seni bedbaht etsin. Kıyamete kadar, dünyaya her gelişinde ruhun ızdırap içinde çalkansın.
Amatör bir şekilde ruhun planını çizmeye koyuldum; bu plana göre her birimizin içinde biri eril biri dişil olmak üzere iki güç olacaktı ve erkeğin beyninde, eril güç dişile baskın olacaktı, kadının beyninde ise dişil güç erile... Huzurlu ve normal bir ruh hali, bu ikisi uyum içinde ve ruhsal açıdan işbirliği yaparak yan yana yaşayabildiğinde gerçekleşecekti.
Reklam
Bunun üzerine, gayet amatör bir şekilde ruhun bir planını çizmeye koyuldum; bu plana göre her birimizin içinde biri eril biri dişil olmak üzere iki güç olacaktı ve erkeğin beyninde, eril güç dişile baskın olacaktı, kadının beyninde ise dişil güç erile... Huzurlu ve normal bir ruh hali, bu ikisi uyum içinde ve ruhsal açıdan işbirliği yaparak yan yana yaşayabildiğinde gerçekleşecekti. Kişi bir erkekse bile, beyninin kadın tarafı etkin olmayı sürdürebilmeliydi; bir kadın da içindeki erkekle ilişkide olabilmeliydi. Üstün zihinli kişilerin çift cinsiyetli olduğunu söylerken, Coleridge belki de bunu anlatmak istiyordu. Bir tek bu füzyon gerçekleştiği takdirde, zihin tam anlamıyla beslenmiş olur ve tüm yeteneklerini devreye sokabilir. Belki de, diye düşündüm, sırf dişil olan bir zihnin yaratıcı olamayacağı gibi, sırf eril olan bir zihnin de yaratıcı olması mümkün değildir.
Ruhun üzerinde bir düzene başvurulmadıkça , bu ruh tenin içinde kaybolur …
Çıkışı bulunmayan bu mekanizmanın içinde hayatı dayanabilir kılan son parça özgürlüğe tutunmuş olan bizler değil miyiz? Ruhun en asil ve nazik titreşimlerini yönetip onlara vakıf olarak insan­lığı gerçekliğin ezici ağırlığından kurtaran ve idealin neşeli dünyasına yönlendiren bizler değil miyiz? Ruh hali yaratmak, yani varolmanın ne demek olduğunun kendi kendine yeten duyumsamanın mutluğunda ta­dıldığı bir ruh durumunu ortaya çıkarmak sadece sa­nat ile mümkündür.
288 syf.
·
Not rated
Uzun zamandır, hiçbir kitap hakkında inceleme yazmamıştım. Gerçi bu hesabı sadece kendim için yaratmıştım en başında. Şimdi de bu incelemeyi gelecekte bunu yeniden okuyacak kendim için yazıyorum. Burası benim haritam, kendimi kaybettiğimde dolaşıp, kendimi kendime gösterdiğim bir yer. Bu zamana kadar başucu kitabım olacak bir kitap bulmamıştım.
Bhagavad Gita
Bhagavad GitaKolektif · Yol Yayınları · 2016300 okunma
Reklam
Alaca sesinde kızgın sular akıyor gölgenin Adımlarım iz bırakıyor, karanlığın içinde, her nefesinde Bir çemberin döngüsünde esir yüzler sıralı Ellerinde kaypak bir maske, hilafın arsızları Çizgiyi sol adımlarla gidiyorlar Giderken yolu kan rengine boyuyorlar Ak saçlı deli ihtiyarımdan sarı zehirli kadehleri içiyorlar Kısık bir ruh yatışıyor omzumdan, sedasız sözlerim Çenesi yırtık palyaçoyla katili tüm bedenlerin Deli ihtiyar kahkaha atıyor, zıplıyor ölü bedenlerde Al renginde alnıyla bana bakıyor gülümseyen gözleriyle Geride uğultuyla, peşimde insanlar, bunlar çizginin yeni sırası Şimdi benim elimde çirkin bir maske palyaçonun neşesiz sıfatı Ceplerimde beyaz şekerler ve omzumdaki ruhun fısıltısı Kulaklarımı kesen sesinde heceliyor "Ölüm oyunlarında şeker karnavalı burası" Ve sırtımdan itiliyorum, ensemde acı var Delinin elindeki ipiyle boynumda bir urgan asılı
Hayata dair atılan adımların ötesinde yaşananları, merak ile seyretmekteyim. Şaşırıp kalmalı mı ? “diye düşünüyorum, duruyorum. Gökyüzüne hüzün ile yükselen sesi, zihnimin çığlıklarıyla uyandırıyorum. Buhranlı günlerin, son demleri bunlar. Kaç gündür; kapalı gözlerimin ağrısı ile ne uyuyabiliyorum ne de üzerinde duruyorum. Hayretler içinde benimsenmeyecek olana tahammül ediyorum. Seçmeli miyim? Keşke... Keşke devrilmeden önce avuçlarımın tutunduğu halatın varlığını bilseydim. Böyle inmeseydim derinlere; o zaman acınacak ruhun eziyetini de görmezdim. Ruh diyorum; itilmiş ve ezilmiş şekilde bir parça anlayıştan, anlaşılmazlıktan uzak. Neden diye soruyorum, "Neden kendine böyle acımasız davranıyorsun,"Vicdanın karanlık gölgesi ile yine baş başa kalıyorum. Karanlık bu, çünkü aralanan bir perdeden kendime bakıyorum. Gölgemi görüyorum ve onu ayaklar altına alıyorum..
Hamit Demir
Hamit Demir
Ancak iyilikle ruh sonsuzluğa kulaç atar. Ancak iyilikle ruhun ıstırabı diner. İnsan ancak iyilikle Tanrıyla arasındaki perdeleri kaldırır. İyilik dünyanın cennetidir. Dünyayı ve içinde yaşadığımız ülkeyi değiştirebilecek insanlar, iyiliğe inananlardır
Sayfa 45
Sanırım biri de bana bu şekilde dua etti :(
Tanrı seni bedbaht etsin. Kıyamete kadar, dünyaya her gelişinde ruhun ızdırap içinde çalkansın!
Reklam
Ancak bütün dünya benden başka türlü düşünüyor. Bir fizyolog böyle bir değer karşıtlığından kuşku duymaz. Nitekim organizma içinde en önemsiz bir bölüm kendini korumayı, güç pekiştirmesini, bütünlemesini, kendi “bencilliğini” kesinlikle sürdürmede biraz şaştı mı organizmanın bütünü yozlaşır. Fizyolog yozlaşan bölümün k e s i l i p atılmasını ister; yozlaşma ile dayanışma diye bir olay tanımaz; ona acımayı da düşünmez bile. Oysa papazın i s t e d i ğ i, bütünün, insanlığın yozlaşmasıdır: bu yüzden yozlaşmışı s a k l a r , - bunun karşılığında egemenliği altına alır onu… O “ruh” (Seele), “tin” (Geist), “özgür isteme”(freier Wille), “Tanrı” gibi törede geçerli yalancı kavramların, kullanılan kavramların anlamı insanlığı fizyolojik nitelikte yıkmak değil midir? Kendini koruma, gövdenin, b a ş k a s ö y l e y i ş i y l e y a ş a m ı n gücünü arttırma çabası engellenirse kansızlık bir ideal, gövdeyi küçümseme “ruhun kutsanması” (das Heil des Seele) sayılırsa bunlar y o z l a ş m a y a ( décadence) yol açmak değil de nedir? –Dengeyi yitirme, doğal güdüleme karşı direnme, bir sözcükle – “bensizlik” – şimdiye değin t ö r e buydu…Tan Kızıllığı ile ilk kez o bencil olmayan töreye karşı savaşa girdim.-
Bilinçliliğin son anında bütün dünyevi hayat ruhun görüşü önünden geçiyor, ruh daha düşünecek zaman bulamadan beden ölüyor ve ruh korku içinde yargılanma yerinde duruyordu.
Sayfa 165Kitabı okudu
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı ögrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
·
Not rated
Alıntı yorumlama, Montaigne Denemeler.
''Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde olmak hiç bir yerde olmaktır.'' Şimdi, bölümü okumak isteyenler için bölümün adı Ayak Ruhlar. Bu kitapta düşündüğüm pek çok şey vardı, beni derin bir şekilde düşündüren, O da bu alıntılardan biriydi, kendime açıklayamamıştım. Sonrasında okulda hocaya gittiğimde
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054.5k okunma
Kazanırken neyi kaybettin?
Yalnızca, ilerdeki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yerdir burası. Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig Sosyal medya paylaşımlarında denk geldiğim bir şaka var: Antik felsefe “Ben kimim?” sorusuyla başladı, insanların yaygın kişilik sorunu yaşadığı
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.