Rukiye

Rukiye
@rukiyetolcu
OLUŞ YÖNTEMİ VE DİRİLİŞ
Varlıktır, öze doğru giden. Özdür, varoluşunu arayan. Doğadır, şartlarla savaşan. Şartlardır, doğasını omuzlamaya çalışan. Durumdur, doğa (öz) - şart ilişkisi içinde oluştan varoluşa geçmeye çalışan. Geçmiş zamanı kurcalarken, şimdiki zamanda olduğunu unutmadan, gelecek zamana gözünü dikmiştir o.
Sayfa 38
Reklam
Seçiş
Seçme ve ayırma, bütün bir zenginliğiyle insanın özelliği. Onun hayatı sürekli bir seçiştir, bir seçimdir, bir seçmedir. Ayırarak, bölerek, seçerek bize kalanı, bizim olanı, olduğumuz şeyi buluruz. Varoluşçu filozof bunu "insan başkalarını seçerken kendini seçer" biçiminde insanın bütün durumuna uygulamıştı.
Sayfa 29
Birlikte arayış Çağrısı
Hakikat hem çok açıkta, hem çok gizlidir. Açıkta oluşu, gizli oluşunu unutturarak, insanı yanıltmakta ve kendini ona sahip sanma yanılgısına düşürmektedir. Bunu eskiden "zuhuru perde olmuştur zuhura" diye ifade etmişlerdir.
Sayfa 24

Reader Follow Recommendations

See All
Diriliş Çilesi ve Yolculuğu
Yine, tasavvuf terimleri içinde "sefer der vatan" (yurtta yolculuk) diye belirtilen prensipten kastedilen de iç yolculuktur. Yani "manevi oluşum yolculuğu". Çünkü: insan için gerçek yurt, Tanrı Yolu'dur. Ve gerçek yolculuk, Allah'a doğru gitmeyi amaçlayan yolculuktur.
Sayfa 21
Reklam
Diriliş Çilesi ve Yolculuğu
Manevi iç oluşum, dışın mahkumluğuna karşı bir korunma aşısıdır. Mevlânâ, bu sebeple, Rum ve Çin ressamları örneğini veriyor, ârifi, olgun insanı sürekli olarak, kendi iç aynasını paslardan arıtan kişi olarak tanımlıyordu. Bu sebepledir ki, veli: " 'Lâ' süpürgesiyle yolları süpürmeden 'İllâ' sarayına varıp ulaşamazsın" demişti.
Sayfa 21
Temel ilke
Beden ve ruh kavgasında, ruhundan yana çıkarak, beden ve madde zincirlerini parçalayarak, içgüdülerin esiri değil hâkimi olarak, insan, Allah yolunu tutabilecektir
Sayfa 18
Sır Yayında Muştu Boyası
Bir insanın ruhunun da doğum ve ölümleri var. İnsan, daha nice kez doğar ve uyanık durmazsa, nice kez ölür. Dirilişlere ve ölüşlere gebe kalır ruh boyuna. Ve bunun gerçek neşe ve hüznüyle çalkalanır durur. Kalp kararır, ışır. Ruh, aydınlanır, sararır solar. Dışımızda olduğu gibi içimizde de nice geceler ve gündüzler, fecirler ve alacakaranlıklar birbirini kovalar. Bütün mesele, alınyazısını dolduran bütün bu ak ve kara oluşların son hesabında, kârlı çıkmakta. Alınların ak, vicdanların rahat, ruhların yücelmiş olarak yaratıcıya dolaysız dönüş gününü karşılayabilmelerinde.
Sayfa 15
Nasıl ki bir dalgıç devasa bir atmosferik basınç altında bulunduğu hücresinden aniden çıktığında yaşamı tehlikeye giriyorsa, zihinsel basınçtan bir anda kurtulan insanın da manevi ve ahlaki sağlığı zarar görebiliyordu.
Sayfa 100
Varoluşunun "neden"ini bildiği için tüm "nasıl"lara katlanabilir hale geliyordu.
Sayfa 90
483 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.