Atatürk'teki "Rumeli inadı" diyebileceğimiz, "olmalı" dediği an "olabilir" seçeneğini de ortadan kaldıran irade bugün herkese lazımdır.
Akşemseddin'in ilmi, sadece tıp konusunda değildi. İstanbul'un fethi için yapılan hazırlıkların her safhasında yer aldı. Hem askeri yönden hem de manevi yönden, tam bir hazırlık yaptı. Yaptırmakta olduğu Rumeli Hisarı burçlarını, "Muhammed" yazacak şekilde inşa ettirdi.
Reklam
"Altın Çağ," diyorum kendi kendime. Altın bir çağ. Önümde piyano var. Garip. Piyanoyu çalan ben olmama rağmen insanlar beni görmüyor. Tuşlara ipler bağlanmış, parmaklarımın ucunda kukla misali ipler var. Kukla resitali. Dudaklarım gerildiğinde gülümsüyorum. Ben hep gülümsedim. Başka birisinin bana güldüğünü fark ettiğimde hissettiğim rahatsızlıkla kirpiklerimi oraya çeviriyorum. Bir kemancı. Onu tanıyordum. Fakat gülüşü beni rahatsız hissettiriyor. O kemancıya ne olduğunu artık biliyordum. Vivaldi İstanbul'da, ben ne yapıyorum burada? Bu şarkıyı biliyorum. Can Atilla'nın bu parçası piyano ve keman ile çalınırdı. Kemancı ve ben, ne yapacağımızı iyi biliyoruz. Uyumluyuz. Bozuntuya vermiyorum, en büyük maske benim. Önümde koşturan çocukları görüyorum, herkes çok şık. Bir düğünde olduğumu anladım. Birinin düğünüydü. Parçayı tamamlarsam büyük bir felaket olacaktı. Çocuklar var, dedim kendi kendime. Üstelik felaketin eseri de ben olacağım. Tamamlamamalıyım. Parçayı değiştiriyorum. Rumeli Hisarı'nın Yapılışı. Kemancı bu duruma çok şaşırıyor fakat bozuntuya vermeden bana eşlik ediyor. Düğün gişelerinde bu müzik kullanılırdı. Kemancı biliyor, ne yapacağımı biliyor.
Sayfa 430 - Ren yayınlarıKitabı okudu
Kâinatta her şey hareket halindedir. İlim de bu kuralın dışında olmadığı için zahirîsiyle,bâtınîsiyle önce şarkta, Horasan yöresinde gelişmeye başlamış, oradan Selçuklular ve Osmanlılarla Anadolu'ya ve Rumeli'ye(manastır ve Filibe dolaylarına) yayılmıştır. Şimdi tekrar doğuya doğru yön değiştirmiştir. Tıpkı Balkanlar'dan gelen hava dalgaları gibi.
Sayfa 168Kitabı okudu
Yazmam Daha Aşk Şiiri
Oydu bir bakışta tanıdım onu Kuşlar bakımından uçarı Çocuk tutumuyla beklenmedik Uzatmış ay aydın karanlığıma Nerden uzatmışsa tanha boynunu Dünyanın en güzel kadını oydu Saçları tarasa baştan başa rumeli Otursa ama hiç oturmadı ki Kan kadını rüzgardı atların Hep andım ne yaşanır olduğunu
Ali Rıza Bey, kökleri on altıncı asırda Anadolu'dan Rumeli'ye gönderilen Türkmenlere ulaşan bir ailenin çocuğu olup, büyük dede ve dedeleri Halveti ve Mevlevi tarikatlarında şeyh ve postnişinliğin de dâhil olduğu önemli konumlarda bulunmuşlardır. Zübeyde Hanım ise asırlar önce Konya civarından gelerek Selanik şehri ile kazalarına yerleşmiş, Sofuzâdeler olarak tanınan, kalabalık bir Yürük ailesinin kızıdır. Aile büyükleri Vodina (Edessa)'dan Langaza (Lagkadás) kazasına, oradan da Selanik şehrine göçmüştür.
Sayfa 40 - Bağlam YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.