FARUK NAFİZ’E BİR İHTAR Bir zamanlar Türkçülüğe saldırmak, onu kötülemek isteyenler “faşist” veya “gardist” diyorlardı. 1944’ten sonra “ırkçı”, “Turancı” demek moda oldu. Türkçülüğün faşistlik ve gardistlikle ilgisi olmadığı âşikârdır. Kaldı ki aslında ne faşist veya gardist, ne de ırkçı veya Turancı olmak bir suç değildir. Hele fikir ve vicdan
Rumeli’nin dağı taşı ağlıyor! Kan içinde her subaşı ağlıyor! Parçalanmış gövdelerin yanında, Can çekişen arkadaşı ağlıyor! Bak şu yurda bir tek ocak tütmüyor! Issız kalmış bülbülleri ötmüyor! O sevimli ovaları kurt almış!
Sayfa 209Kitabı okudu
Reklam
"... padişah sefere çıkarken beraberinde şairi de götürüyordu. hiç unutmam, âşık çelebi tezkiresi'nden naklen rahmetli orhan şaik hoca anlatmıştı; o zamanlar rumelide osmanlı topraklarından olan prizren'de dünyaya gelen erkek çocuklara isim konulmadan önce mahlâs veriliyormuş; yani çocuğun şair olacağından kimse şüphe etmiyor..."
Sayfa 124 - dergahKitabı yarım bıraktı
"Bulgar, Sırp, Grek, Arnavut ülkülerinin nasıl bir hafta içinde hakikat olduğunu unutmak bunamak demektir. Yunanlılar Girit'i, Adaları, Makedonya'yı, güzel Selanik'i aldılar. Sırplar asırlık mefkurelerine "Eski ve Büyük Sırbistan" hükümetine vücud verdiler. Bulgarlar yedi sekiz asır sonra yine Marmara sahillerine indiler. Biz mefkuresiz Türkler Rumelide bir sabun köpüğü gibi eridik."