Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rumeysa Kızmaz

480 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Genelde bu tarz yazarlar ve romanları okumayı çok severim. Kristin Hannah' da zaten çok sevilen bir yazar. Böyle olunca haliyle beklenti de fazla oluyor. Yazarın ilk olarak Ateşböceği Yolu' nu okuduktan sonra sıradaki seçimim Evden çok uzakta oldu. Ateşböceği Yolu 'nu çok beğenmeme rağmen bu kitabı bende hayal kırıklığı yarattı. Bu tarz da ki kitabı ilk defa bu kadar uzun sürede okudum. Kitapta konu biraz basit kalmış, ama tabi ne yazarlar var ki konuları basitken onları bir baş yapıt haline getirebiliyor, yada konuları çok sıradışı iken anlatımı ile aşağı çekebiliyor, ama Kristin Hannah basit konuyu çokta yüceltememiş benim gözümde. Sonunu tahmin etmek zor olmadı. Yani ben sevemedim. Kesinlikle okunması gerekenler listesine giremedi benim gözümde. Okuyacaklara iyi okumalar dilerim:)
Evden Çok Uzakta
Evden Çok UzaktaKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20131,579 okunma
Reklam
330 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
"İnsanların duyguları olmasaydı neler olurdu?" düşüncesinden yola çıkılarak yazılmış bir hikaye. Duygu, bireyin ruh halini ifade eden temel tepkimelerdir. İnsanlar duyguları olmadan kendilerini ifade edemez. Sevinci, üzüntüyü, sinirliliği, öfkeyi, aşkı, sevgiyi, nefreti, hırsı,... Duyguları olmayan bir insan, aslında sadece bedenen vardır. Sakin bir Karadeniz köyün de yaşanan bir kadın cinayeti, bu köye yerleşen emekli inşaat mühendisi ile bir gazeteci genç kızın tanışmasına vesile olur. İkilinin arasında ki ilişki gün geçtikçe tuhaf bir hal alır. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikaye, gitgide baş döndürücü bir serüvene dönüşür. Zülfü Livaneli'nin okuduğum ilk kitabı. Aslında başlarken biraz önyargılıydım diyebilirim. Kitaplarının iç karartıcı, psikolojik yönde olumsuz olacağını düşünüyordum. Biraz haklı çıktım ve biraz da yanıldım. Önce bir cinayet hikayesi ile başlayıp, sonra tuhaf diye adlandırılan bir adamın hayatına yani asıl hikaye, kardeşimin hikayesine geçiş yapıyor kitap. Kurgu ve konu açısından çok güzel yazılmış. Gerçekten sonu da çok etkileyiciydi. Ama gelgelim hiçbir karakteri kendime yakın bulmadım. Hatta gazeteci kız bana çok itici geldi. Velhasıl karakterler çok hoşuma gitmese de bir çırpıda okuttu kendini kitap. İyi okumalar dilerim :)
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,5bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Fransız Devrimi ile Terör Dönemi kargaşasında yaşamak zorunda kalan bir grup insanın özel yaşamlarını aktarırken, dönemin acımasız toplumsal koşullarını da irdeler. Hapsedildiği zindandan kurtarılan Doktor Manette ile İngiltere’ye göndermiş olduğu kızının on sekiz yıl sonra buluşmaları ve Londra’da yeni bir yaşam kurmaları; sevgi, dostluk, özveriyle örülmüş bu yaşamın Paris’te gelişen devrim dalgasının haberleriyle gölgelenişi, iki şehri yansıtıyor okuyucuya. Aslında çok fazla beklenti içine girerek okumaya başlamıştım. Zaten “Dickens’ın en büyük tarihî romanı”, yazarın kendisinin ise “Yazdığım en iyi hikâye” diye tanımlanılmış, hatta kitap çok beğenilmiş, ama ben herkesle aynı fikirde olamayacağım. Anlaşılması çok güç, ağır bir kitap. Herhalde her cümlesini okuduktan sonra biraz düşünmek gerekiyor. Açıkçası bende bunu yapmadım ve çok çok sıkıldım. Sonlarına doğru daha güzel olsa da, zar zor bitirdim. Bu yüzden kitap hakkında çok da fazla birşey söylemeye gerek yok. Eğer okumak isteyen veya merak eden olursa şimdiden iyi okumalar dilerim :)
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
624 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Onlara Ateşböceği Yolu kızları derlerdi... TullyileKate... Tully, büyükannesi tarafından büyütülmüş bir kızdır. İçki ve alkol bağımlısı olan annesi onu bir çok kere terk etmiştir. Tully, annesiz büyüdüğü için bir yanı hep eksik kalmış ve bunun yükünü omuzlarında taşımıştır. Kate ise, ailesiyle beraber sevginin eksik olmadığı bir evde büyümüştür.
Ateşböceği Yolu
Ateşböceği YoluKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20168bin okunma
187 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şu ana kadar okuduğum hiçbir klasikte böylesine bir akıcılık görmedim. Kitabı tam iki günde bitirdim. Öyle ki kitap benim yakamı bir türlü bırakmadı. Beni içine içine çekti. Sonunu hep merak ettim. Halbuki bir kumarbazın sonu zaten bellidir. Bu kitabın yazılma hikayesi biraz ilginçtir. Kendisi de bir Kumarbaz olan, hatta kumar borçlarıyla başı dertte olan Dostoyevski, teslim tarihine bir aydan daha kısa süre kaldığında romanına henüz başlamamış olduğunu fark eder. Eğer başaramazsa romanlarının telif hakkını kaybedecektir. Kendisine yardımcı olması için bir stenografla anlaşır ve hem romanı tamamlar hem de gerçek aşkı tadar. Erdemli ve asil bir ruha sahip Aleksey İvonaviç, sevdiği kızın borçlarını ödeyebilmek için kendini rulet masasında bulur. O masadan kalktığında artık zengin bir adamdır, fakat içinde büyüyen kumar tutkusu onun peşini bırakmayacaktır. Kumar masasında para mı, aşk mı, onur mu kaybedilir? Yoksa hayatın kendisi mi? Kumar, maddi kazanç elde etmek umuduyla oynanan, genellikle şansa dayalı bir oyun. Peki nasıl Kumarbaz olunur? Kumar, öyle bir hastalıktır ki, kazanıldığında insana büyük zevk verip daha fazlasını isteme içgüdüsünü, insanoğlunun açgözlülüğünü ortaya çıkarır. Ufak ufak kazançlarla başlayıp insanların hırsıyla, bir gece de tüm servetini kaybettirebilir. Dostoyevski, bu bağımlılığın insanı ne hallere düşürdüğüne (belki de kendi de bu işin içinde olduğu için) çok iyi bir şekilde ele almış. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim. İyi okumalar :)
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,8bin okunma
Reklam
59 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
"Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku, " dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku, "dedi, arkasını dönüp gitti. Müzeyyen, kocası trafik kazasında ölünce, küçük kızıyla ortada kalmış akıllı ama talihsiz bir kadındır. Birgün, bir film montajcısı eskisi olan kahramanımız, müzeyyen'e aşık olur ve evlenirler... Eski Türk sineması tadında, değişik üslup ile yazılmış, kısacık ama anlaşılması güç, dikkat isteyen bir eser. Sindire sindire okunması gerekir. Bu yüzden size tavsiyem sessiz bir ortamda okuyup, daha iyi anlamanız. Kitabın seri olarak devamı olduğundan yarıda kalmış gibi bir his bırakıyor. Ara ara yazarın iç dünyasına girip, düşündüren sözlerini de etkileyici buldum. Okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar :)
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,3bin okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Dönüşüm, Franz Kafka'nın belki de en kısacık ama en baş yapıt eserlerinden biri... "Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." diye başlar kitabımız. Kişinin dışlanmışlığının, toplumun dayattığı kalıpları dile getirdiğini vurgular. Her ne kadar kitabın arkasında, kitabın asıl adı "değişim" değil "dönüşüm" dür, yazsa da ben bu kitabı okurken şu şekilde hissettim: Biz insanlar değişimlerden hoşlanmıyoruz ve bunlara uyum sağlamakta epey zorlanıyoruz. Herşey aynı düzende devam etsin istiyoruz, ama zamanla herşey değişiyor. Dönüşüm, herkes için farklı ders, herkes için farklı mesaj niteliğinde. Franz Kafka yine beni yanıltmadı. Şu kısacık eserde yine şahane bir tad aldım. Herkesin okuması gereken eserlerden. İyi okumalar dilerim :)
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,2bin okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Son 24 saati kalan bir mahkum. Sadece 24 saat... Arkasında bırakacağı iki anne ve bir kız evlat. Suçlu bir şekilde anılacağı utanç dolu bir idam. Üstelik Giyotin ile infaz edileceği bir idam. Giyotin nedir? Giyotin, idam mahkûmunun başını kesmek amacıyla, doktor tarafından icat edilmiş bir çeşit idam aracı. Giyotin 1792 yılında kullanılmaya başlanmış. İdam bir anda gerçekleşmiyor, acı verici bir süreç oluyormuş. Hatta bu dönemde, ölüm acısız ve hızlı olsun diye kurbanın ailesi cellatlara para bile teklif ediyormuş. Zamanla izlemek o kadar popüler bir eğlence haline gelmiş ki, programların satışını yapmaya başlamışlar. İnsanlar idamı izlemeye çocuklarıyla beraber gelirlermiş. Ne kadar vahşet dolu bir şey! Bir insanın acı bir şekilde ölümünü, çocuğun ile birlikte izlemek, bunu da normal bir şeymiş gibi çocuğuna empoze etmek! İşte bu eser bize insanoğlunun şiddetten beslendiğinin kanıtıdır. Biz insanların asıl sorunu bu bence; empati yapamamak. Kendimizi başkalarının yerine koysak belki de bu kadar acımasız olamayız. Victor Hugo, bu romanla idam cezasına taviz vermez bir tavırla karşı çıkar. İnsanların idam hakkında pervasız düşüncelerini de dile getirir. Yazarımız kitabında idam mahkumunu okutmuyor, adeta yaşıyor ve yaşatıyor. Okuyanları ikilem içerisinde bırakıyor. Acaba bu mahkum bu cezayı hak ediyor mu etmiyor mu? diye düşünüp duruyoruz. İdam Mahkumunun suçu açıklanmıyor, bu da kafalarda bir soru işareti bırakıyor. Birazcık empati kurabilmek için kesinlikle okunması gereken eserlerden biri. Bence Victor Hugo 'ya başlamak için de iyi bir seçenek. İyi okumalar dilerim :)
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023120,7bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Rusya'da 19.yüzyılda toprak köleliği kaldırılmış, ekonomik dengeler değişmiştir. Varlıklı bir ailenin borçları nedeniyle, çiftlik ve çiftliğin içinde ki Vişne bahçelerinin satışı söz konusudur. Vişne bahçeleri, çiftlik sahiplerinin ve çocuklarının anılarıyla çok özel bir konuma sahiptir. Dengeler değişmiştir; anne babasının çiftliğe köle bile olarak giremeyeceği, hor gördükleri, köylücük diye nitelendirdikleri insan, bu çiftliği satın alır. A. Çehov bu tiyatro eserini aslında komedi, hatta yer yer fars olarak vurgulasa da, trajedi olarak değerlendirilmiş. Bu yüzden A. Çehov vermek istediklerini eserine pek yansıtamamış. Hayat budur işte, toplumda bazen hor görülen insanları en yukarılarda görmek, asil, soylu ve zengin insanları da en aşağılarda görmek mümkündür. Bu yüzden kimseye en tepeden bakmamak lazım. Genel olarak güzel fakat okunması gereken kitaplar arasında değil. Vişne Bahçesini okumak yerine izlemek daha güzel olacaktır. İyi okumalar dilerim :)
Vişne Bahçesi
Vişne BahçesiAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201615,8bin okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Biliyorum bu incelemeye ne yazarsam yazayım, hep bir eksik kalacak, kelimeler yetmeyecek ama elimden geldiği, dilimin döndüğü kadarıyla bu incelemeyi yazmaya çalışacağım. Kitabından önce yazarın kendisini araştırma gereği duydum. Çünkü yazarların kitapları kadar, onları hangi koşullarda yazdıklarının, hayatlarının ne derece kitaplara etkili
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,6bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Bugüne kadar klasiklerden hep korktum, sıkılırım sandım, uzak durdum. Stefan Zweig, bana klasikleri sevdiren bir yazar oldu. Olayları sıralınışı, anlatılışı, kelimeleri dans ettirişine kadar hayranlık uyandıran bir yazar. Bir kadının yaşamından yirmi dört saat, ancak bu kadar güzel anlatılabilir. Konusu kısaca cesur bir kadının, bir adama inanışı, karşılığını alamaması ve içler acısı durumuna düşüşünü anlatıyor. Yine kısa ama öz bir anlatım olmuş. Kısaca okunmalı,okutulmalı. İyi okumalar dilerim :)
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,1bin okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
-Her markete girdiğim de kitap bölümüne bir satır bakar ve Küçük Mucizeler Dükkanı'nı görürdüm ama bu kitaba karşı nedense hep bir önyargı içinde olurdum. Daha önce almamakla çok şey kaybetmişim fakat bu kitabı okumak bugünlere nasipmiş. -Küçük Mucizeler Dükkanı serinin ilk kitabı. Dört kadının ayrı ayrı hayat hikayelerini incelemekte. Kitabın ana karakteri birinci ağızdan anlatılan Lydia Hoffman, kanserle mücadele etmiş ve yenmiş bir kadın olarak kendisine bir dükkan açar:Bir Yumak Mutluluk. Dört ayrı karakterde ki kadının hayatlarını birleştiren Bir Yumak Mutluluk, bu dört kadına hayatın mucizelerini sunar. -Debbie Macomber, sıcacık, samimi dili ve içtenliği, anlattığı konusu itibariyle içimize ilmek ilmek işliyor. Yazarımızında dediği gibi: Bu kitapta mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız! Eğer kitabı okumadıysanız tavsiye ederim. Bence seveceksiniz :)
Küçük Mucizeler Dükkanı
Küçük Mucizeler DükkanıDebbie Macomber · Martı Yayınları · 201814,3bin okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
1882'de Amerikada Çinli Göçmen Yasağı yürürlüğe girmiş, Çinlilerin ülkeye girişi kısmen engellenmiştir. Artan Çinli düşmanlığıyla birlikte beyaz vatandaşlar Güney California'dan British Columbia'ya, Wyoming'den Colorado'ya kadar tüm Çinlileri yaka paça, çoğunlukla da şiddete başvurarak kasabalarından ileri sürmüşlerdir. Ayrıca onları linç edip,
İpeği İşleyen Kız
İpeği İşleyen KızKelli Estes · Arkadya Yayınları · 2017332 okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
1955 yıllarında başlayıp 2009 yılına kadar başlayan serüven İsrailin işgal ettiği topraklarda Filistine yaptığı zulüm ve acıyı gözler önüne seriyor. Kitabın ana karakteri Ahmed Hamit, 8 yaşında keskin zekasıyla etrafındaki herkesi kendine hayran bırakan bir çocuktur. Kendisinin yaptığı bir hata babasının tutuklanmasına, evlerinden olmasına, ailesinin acılarına tanık olmasına sebep olur. Yokluğun ve fakirliğin içinde Ahmed hamit, yeteneğini ve keskin zekasını kullanarak hayatın ona tanıdığı şansı iyi değerlendirir ve zamanla ailesine yaptığı hatayı telafi eder. Bu şansı değerlendirirken de zorlu yollardan ve mücadelelerden geçer. Badem ağacı yazarın ilk ve tek kitabı. İsrailde yaşamış Yahudi bir yazarın Filistinin yaşamış olduğu zulümleri objektif bir şekilde aktarması açıkçası beni şaşırttı. Kitap başları klasik bir aile dramı gibi başlayıp sayfaları çevirdikçe daha içine çeken bir kitap halini alıyor. Bir kısmı gerçeklerden alınmış bir kısmı kurgu olan hikayesi çok etkileyici. Sadece Ahmed Hamidin başarılı biri olduğunda evlendiği Filistinli karısını okumamışlığını ve kıyafetini küçümsemesi kısmını beğenmedim . Buna rağmen son kısmı beni çok derinden etkiledi. Badem Ağacı çok başarılı bir kitap olmuş. Sevenlere tavsiye edeceğim bir kitap.
Badem Ağacı
Badem AğacıMichelle Cohen Corasanti · Pegasus Yayınları · 20153,245 okunma
430 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İlk kitabı uçurtma avcısı gibi, ikinci kitabı bin muhteşem güneş kitabında da başarısını gösteren Khaled hosseini, yine doğduğu toprakları anlatan ama bu sefer hayatın başka acı yönlerine, genel olarak kadının toplumsal olarak önyargılarına değinmiş. Afganistanlı yazar Khaled hosseini, çocukken yaşadığı Afganistanı da değerlendirerek, 1973 yılından 2003 yılına kadar Afganistan topraklarında iki kadının hayatını ele alarak, o dönem de yaşanan savaşı, şiddeti, acıları, zorbalıkla islamlaştırma kurallarını, özellikle kadınların zorluklarını dile getirmiş ama kitabın başka bir yönünü daha ele almış; Kadının toplumda yeri ve önemi, eğitimi, iş hayatı... Bir erkek yazar olarak, kadının önemine vurgu yapması beni açıkçası kitabın başından sonuna etkiledi. Afganistan da iki kadersiz kadın: Meryem ve Leyla. Meryem, 4 kadınlı bir adamın yasak aşkı hizmetçiden olma kızı, Afganistan'ın deyimiyle bir harami. Babası, utanıp onu küçük yaşta, yaşlı bir adama verene kadar masum bir kız. Diğer yanda babası tarafından değer gören, eğitim alan bir kız çocuğu Leyla. Bir topal olan Tarık ile aşkları ve onları ayıran kader. Savaş yüzünden annesini ve babasını kaybeden ve yolları Meryem ile kesişen Leyla. Bakalım kader onları nasıl biraraya getirecek ve ne yol çizecek? Sabırın, aşkın, sevginin, dostluğun çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılacabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem...
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,9bin okunma
41 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.