Her yaşın farklı sancıları olur kabul ediyorum fakat benim her yaşta aynı noktada birleşen bir sancım var bitmeyen.. Eskiden bunun belli bir evre olduğunu sonra geçeceğine kendimi inandırmıştım ama şu an anlıyorum ki bu sancı benim uzvum olmuş. Yediğim lokmada, içtiğim suda bile bunu hisseder durumda olmuşum. İnsan hani derdini bilir de ona göre dermanını arar ya bunun nimet olduğunu gördüm. Bilinmeyen derdin dermanını bulmaya çalışırken sancılarla çevrelendim. Umudum, hayalim hepsi içi dolu balon ve kaktüse doğru uçuyor. İyi değil ruhum. Azalır sandığım sancılar katlanıp çoğalıyor. Elimi dâhi kaldırmak gelmiyor hayata. Daha çok genç olan bedenimin ruhu neden bu kadar yaşlı ve yorgun? Neden kulaklarıma gelen sesler sadece uğultu, neden gördüğüm şeyler astigmatlı gözün gördüğü kadar netlikte? Ruhum acıyor.. Ölünce biter mi?