Frankl, hayata tutunmak için sebepleri görebilen biriymiş sanırım. Bu hayatta hem danışan olmuş hemde danışman.Objektifliği burada yakalamak açısından nadide bir durum. Nazi üstünlüğünün kök saldığı Polonya topraklarında evinde yaşayamamak, uyandığında eşinin yüzü yerine acılı onlara yüzle aynı koğuşta soğuğun iliklerine kadar sinen günlere uyanmak. İnsan her gün ölmek için uyandığı günde nasıl olurda yaşam için tutunacak sebepler arar ve sarılır? Belki de en dibi görenler zirvenin ne olduğunu kavrarlar. Frankl, logoterapi yöntemini bu şartlarda geliştirmiş. Belki bizlerde anlamlarımızı bulmaya çalıştığımız bu yolda güzelliklere rast geliriz.