Bu duygu muhakkak bedeni açlıktan öte, tanımadığım bir şeydi. Evet! Bu, maddi bir açlık olamazdı. Bu manevi bir açlıktı; bu, ilim açlığıydı. Bu açlık, beni bir hafiye gibi takip eden yüksek düşüncelerimin, tatmin edilemeyen ilmi emellerimin verdiği açlıktı.