İnsan, metal dinler, sinemasever, Lynch'in evreninde boğulup Scorsese'nin ara sokaklarında kaybolur, genel olarak sürreallik sevdiği için hayatta olanlarla pek ilgilenmez, hatta onlara güler, kahkahayla, sürekli, ölene dek, belki sonra da.
Hegnar Çeşmesi Mırgıdiç Armen'in magnum opus'u, ustalık eseri kabul ediliyormuş. Ben tabii bunların hiçbirini bilmeden, sırf meraktan aldım. Armen hakkında da zaten pek bir bilgi yok. 1906'da doğmuş, 72'de ölmüş. Moskova'da sinema okulunda okumuş. Hegnar Çeşmesi'ni sinemaya uyarlamış, çeşitli kısa hikâyeler yazmış.
Lisedeyken, Türk dili-Edebiyatı dersinde bize bir sürü isim öğretiyorlardı. Bunlardan çoğunun önemli eserlerini öğreniyorduk ama içeriğine dair pek fikir sahibi değildik. Bu aralar tiyatro okumaya sardığımdan ben de lisede aklımda kalan birkaç tiyatrocunun eserlerini toplamaya giriştim. Orhan Asena'nın da "Türk Shakespeare" olarak
Henüz inceleme yazılmamış, kitabı merak edenler yahut okumak isteyecekler için bir inceleme yazayım.
Bilindiği üzere Foucault hem felsefi hem de siyasi manada Avrupa'nın önemli isimlerindendir. Araştırmalarını genelde tek bir alandan yürütmek yerine daldan dala konarak yapar. Sözgelimi, 61 yılında deliliğin, 75'de hapishanenin, 76'da da
Öncelikle kitabı daha iyi kavrayabilmemiz ve verdiği mesajları anlamamız için okumadan önce, Rus toplumuna ve Tolstoy'un durumuna bakmakta fayda var. Tolstoy, bu eseri 71 yaşında tamamlamıştır. Bu zamana kadar edindiği bilgi birikimini kitaba ilmik ilmik işliyor ve toplumun içinde bulunduğu sosyal çöküntüyü ele alıyor. Genel bir din ve hukuk