Bel'i sevmişti, hem de bir erkek bir kadını ne kadar sevebilirse öyle: Sadece duyguların sahip olma hırsıyla değil, tesadüfen adına "evlilik" denen uçucu bir sevgi sözleşmesiyle de değil; hiçbir rahibin, hiçbir devlet kurumunun onayına gereksinimi olmayan, kendi bilinçli isteminin mühürlediği gerçek bir sevgi bağıyla.