Rüveyda Karakaş

İnsan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı.
Sayfa 259 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor mu?
Sayfa 258 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Ne denir bilirsin: Denizler ötesine giden kişi yalnızca iklimini değiştirmiş olur, aklını değil. Senin ihtiyacın olan sürekli gezmek değil, kaplanın sırtından inmek. Hatırlıyorsun değil mi; hani bir adam kaplanın sırtına binmiş, bir türlü inemiyormuş. Çünkü sırtından indiği zaman hayvanın kendisini yiyeceğinden korkuyormuş. Ama insan ömrü boyunca kaplanın sırtında oturamaz ki! Artık kaplandan inmen, her şeyle, özellikle de geçmişinle yüzleşmen gerekiyor.
Sayfa 190 - İnkılap YayıneviKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Bu açıdan bakınca çok tehlikeli bir şeymiş aşk. İnsanın iradesini elinden alır da ondan. Seni yönetmeye başlar, mantık kaybolur, doğru dürüst düşünemezsin bile. Birine aşık olmak, gözü bağlı olarak, bir uçurumun kıyısında yürümek demektir. Başına neler geleceğini hiçbir zaman bilemezsin. Sonra ölüm de olabilir, cinayet de, intihar da.
Sayfa 90 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Aşk denen şey bazen yürür, bazen uçar, bazen koşar biriyle birlikte; bir başkasıyla ölümcül yürüyüşe çıkar; üçüncüyü buzdan heykele çevirir; dördüncüyü atar alevlerin içine. Birini yaralar, öldürür ötekini. Aynı anda çakıp sönen bir şimşeğe benzer. Geceleyin saklar şafakta zapt edilecek olan kaleyi. Çünkü dayanacak güç yoktur karşısında.
Sayfa 89 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
Reklam
Reklam
722 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.