Rüveyda

böyle kendi tozumda boğulmamıştım ne bir it soluması kapımın arkasında ne bileklerimi çizen çarpık tramvaylar ne de göğüs boşluğuma sığamayışım yaşamak güç sanılmasın janin medoviç hele yüksek gerilimli bir yaşamaksa bazı bir tel erir bakarsın bir lif kopar bir yerde çıldırmak var dur bakalım dönekler ayaklanmaz reziller bırakırsa otel yalnızlıklarında janin medoviç bu demek benim dördüncü krallığım
Reklam
“Dinlenmediğin halde kendini anlatmaktan kurtulmak, kopmak mümkündü.”
Sayfa 40
“Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki, insan, 'artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş', diyebilmeli.”
Sayfa 57

Reader Follow Recommendations

See All
“Kendisini Tomas’a dönmekten alıkoyacak bir şey yapmayı özlüyordu. Yaşamının geride kalanı yedi yılını acımasızca yıkmayı, yok etmeyi özlüyordu. Bu göz kararmasıydı. Esriten, önüne geçilmez bir düşme arzusu.”
Sayfa 87
“Düşün ki her ân ben değişiyorum, her ân sen değişiyorsun, buna rağmen birbirimizi nasıl tanıyabiliyoruz? Bu kaçan benliklerimizi birbirimizde aramak tecessüsü olmasaydı bir saniye konuşabilir miydik?”
Reklam
“Niçin beni hep ikiye bölüyorsun? Ve kendi kendimle mücadeleye mecbur ediyorsun? Ne olur işte böyle, sana buhranlarımın bütün çıplaklığı içinde görünsem, dökülsem, hiçbir korku duymasam senin fikirlerinden.”
Sayfa 214
“Tam bir bunalım derecesine ulaştığımızda birden tekrar konuşmaya başlıyoruz, birbirimize yardım etmeye, birbirimizi anlamaya başlıyoruz ve sonra hemen tekrar birbirimiz için en anlaşılmaz hale geliyoruz.”
Sayfa 119
“Dünyayla ilişkimi kesmiş değildim; sadece kendime her gün yeni bir enerjiyle, ilerlemek için ihtiyacım olan inzivayı sağlıyordum.”
Sayfa 38
“Senin yarınki yüzünü, gösterdiğin yüzünün ya da taktığın maskenin ardında var olan ya da biçimlenen ve ancak benim beklemediğim bir anda göstereceğin yüzünü bugün nasıl tanımam?”
Sayfa 140
Reklam
“Arada bir başımı kaldırıp bir ağaca bakmak ve yaprakların arasındaki ışığı gözlemlemek istiyorum.”
“Bırakmayı denesem bile, birbirimizi tanımaktan kurtulamayacağız bir türlü.”
“Bunca kırılgan bir topraktan yoğrulmuş olmak ne kadar acı veriyor bana.”
1,630 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.