Rüzgar rəngi
@ruzagrrengi
yaşadığımı hissetmem gerek, ölmem gerekse bile
pratisyen doktor
Azerbaijan Medical University
Bakı
1999
24 reader point
Joined on August 2021
Şu anda okuduğu kitap
Bilinmezlik hakkındaki düşüncelerimize genellikle, bilinenler hakkında kafamızda olan kavramların rengini yakıştırırız… ve mutluluk oyunu oynayan yoksul çocuklar gibi, ekmek kırıntılarına pasta diyerek yaşarız.
İnsanların yalanlara inanmasını sağlamanın güvenilir bir yolu onları sık sık tekrarlamaktır çünkü tanıdık olanı gerçek olandan ayırt etmek kolay değildir. Otoriter kurumlar ve pazarlamacılar bu olgunun her zaman farkındadırlar. Bir olgu ya da fikri doğruymuş gibi göstermek için bütün ifadeyi tekrarlamak zorunda olmadığınızı ise psikologlar keşfetmiştir. Tekrar tekrar bir “tavugun vücut ısısı” cümlesi ile karşı karşıya bırakılan insanların, “bir tavugun vücut ısı 144 derecedir (veya herhangi başka bir sayı)” cümlesini doğru kabul etme olasılıkları daha yüksek olduğu görüldü. Cümlenin bir parçasının tanıdık olması, tüm cümlenin tanıdık gelmesi ve dolayısıyla doğru kabul edilmesi için yeterlidir. bir cümlenin kaynağını hatırlayamazsanız, bildiğiniz başka şeylerle ilgisini de kuramazsanız, bilişsel rahatlık duygusuna başvurmaktan başka çaremiz yoktur. 
Bir gün olabilecek şey, bugün de olabilir.
Reader Follow Recommendations
Kararlılık ve kararında direnme öylesine büyük bir iştir ki, inatçı bir tembellik bile insanlarda saygı uyandırabilir.
hiç kimse için yaşamayan, kendisi için de yaşıyor olamaz
What is identity
in fact, the word identity was originally derived from the Latin words, essentitas, which means being, and identidem, which means repeatedly. Your identity is o your “repeated beingness”
The goal is not to read a book, the goal is to become a reader
The goal is not to run a marathon,the goal is to become a runner
The goal is not to learn an instrument,
the goal is to become a musician 
İyileşememizin nedeni, hasta olduğumuzu bilmemekten ireli geliyor.
Sayfa 91Kitabı okudu
Herkes mutlu bir hayat istediğine göre, yanıldıkları nokta neresi acaba? Şurası: Mutluluğun araçlarını mutluluk yerine koyuyorlar. Böylece mutluluğu ararken ondan uzaklaşıyorlar.
“Ölülerin yanından onları görmeden geçip gitmek insanlığın çok eski bir alışkanlığıdır”
ilerlemenin bedeli
bugün bir teknoloji çıksa, yarın " bu yokken ne yapıyorduk?" diye soruyoruz. Yıllarca kafasından hesap yapan biri, birkaç gün hesap makinesi kullandıktan sonra hesap yaparken teklemeye başlar. HER KOLAYLIK BİR SAKATLAMADIR.
Tüketeceğimiz gıdaları üretiyor, işliyor, ambalajlıyor, biriktiriyoruz. Kendi elimizle üretip tükettiğimiz gıdaların etkilerinden kurtulmak için diyet, spor yapıyor, insülin kullanıyor, yağ aldırıyor, vitamin takviyesine ihtiyaç duyuyor, hastanelerde yatıyor, hatta ölüyoruz. Hiç bir hayvanın ve atalarımızın da çekmediği bir çile bu. Ve bu uyumsuz yaşam tarzını on bi yıl önce biz icat ettik
" Mantıklı insanlar dünyaya uyum sağlar, mantıksız olansa ısrarla dünyayı kendine uydurmaya çalışır. O yüzden, tüm ilerlemeyi mantıksız insanlara borçluyuz"
Bernard Shaw
İnsan beyni önce karar verir, sonra kararına bahane arar