Uçurtmalar rüzgar sayesinde uçmazlar. Rüzgara karşı durdukları için uçarlar." (Osmanlı Cumhuriyeti
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İçinizde lunaparkları seven var mı ? Eğer seviyorsanız bilirsiniz o oyuncakların hep sizi daha çok mutlu eden bi hareketi vardır . Bindiğiniz andan beri hep o anın gelmesini o mutluluğu yaşamayı beklersiniz . Ben en çok gondolu severim mesela . Kocaman bir salıncak gibi gelir bana o . Salıncaklarını sevdiğimi söylemeye bilmem gerek var mı ? Kitabı okurken baştan sona hissettiğim buydu aslında . Kocaman bi gondol . Sizi tam rüzgarla buluşturur mutluluktan ölmek gibi bi his . Sonra aşağı inmeniz gerekir . Ama bilirsiniz rüzgara tekrar kavuşacaksınız . Tam rüzgar bitti dediğiniz anda tekrar sizi rüzgarla buluşturan bir kitap . Uzun zamandır okuduğum kitaplar içinde gerçekten sonu ne olacak aceba diye merakla beklediğim bir kitap . Belki de Murat'da tanıdığım pek çok insanın izlerini gördüğümden , belki de Emel'in uçarı tavırlarına bende aşık olduğumdan bilemiyorum . Aslında baksanız sıradan bi aşk kitabı gibi gelebilir ama bence öyle değildi . İçinize işleyen bir tarafı var . Her çocuğun lunaparka karşı ayrı bir sempatisi olması gibi buradaki herkesin kitaplara sempatisi çok fazla ama tıpkı salıncağa ve rüzgara aşık değilseniz benim gibi gondoldan zevk alamayacağınız gibi bu kitabı da sevmeye bilirsiniz .. Sevmenizi umarım .
Yaz
YazKürşat Başar · Everest Yayınları · 20141,624 okunma
Reklam
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Samed Behrengi ile orta okuldayken tanışmıştım. O zaman olup geçenleri tarafsız anlamayacak kadar küçüktüm. Yine " Kara Balık"ı okurken sıradan bir çocuk kitabı olamayacağını anlamıştım. Yoksa neden çocuk kitapları yazan, 28 yaşındaki birini Araz çayında boğsunlar ki? "Bir Şeftali Bin Şeftali" kitabı, çocuk kitabı adlandırıp sonra da geçip gideceğimiz türden bir kitap değildir. "Kara Balık" gibi devrim yaratmasa da yazar, derin fikirlerini ağacın dilinden anlatmayı bile başarmış.. Konusu; bir şeftali ağacının daha çekirdekten itibaren uğaraşarak büyümesini anlatır. Onun da bir davası vardır. Yetişmesi için onu toprağa eken iki küçük çocuk için büyüyecek, meyve verecektir. Bunun için sımsıkı sarılır toprağa. Ne rüzgara boyun eğer, ne kara, tipiye. Yanı başında biten aylak otlarına bile aldırmaz. Ha bire büyür, büyür... Sonunda ilk meyvesini verir. Tam sevinçle sunacakken elindekini sevdiklerine, bir felaket olur. Peki ne? Bundan sonra hayatı değişir. Meyve vermek istemez. Kendini ve insanları meyvelerinden mahrum eder. O da bir nevi tavrımı koyar sevmediklerine. Bir şeftaliyken bin şeftali vermeyi hedefleyen ağaç, sadece bir meyve ile sınırlar kendini. Yazar, şeftali ağacının dilinden, haksızlığa karşı kimsenin susturulamayacağını, iyilerin kolunun kanadının koparılsa bile bir yerde kök atacağını, küllerinden yeniden doğa bileceğini, aynı anda zalime boyun eğmektense ölümü göze almanın mübah olacağı- fikirlerini bir çekirdekle yeşertmiş... Çocuklarınıza okumak için ideal kitap.. Kendinizi de unutmayın.. Keyifli okumalar...
Bir Şeftali Bin Şeftali
Bir Şeftali Bin ŞeftaliSamed Behrengi · Yakamoz Yayınları · 20168,6bin okunma
- Ne sandın ya? İşim-gücüm yok da o boş şeylerle mi uğraşacağım! Hem de niçin? Ne yararı olacak? Bir ailem, çocuklarım var benim. İyi de bir işim var. Durup dururken ne diye rüzgâra karşı işeyeyim? Bir telefondan sonra kıçıma bir tekme atsınlar diye mi? Yoo, ben yoğum bu işte. Beni bağışla. Teşekkürler.
Sayfa 412
Sahte aydın gömleği giyenler kulak versin! Özür denen şu haltı yiyenler kulak versin Hepimiz ermeniyiz diyenler kulak versin! Rüzgara karşı yaptı alayınız çişini Sizin gibi aydının yediden yetmişini... Bana bakın Türk'e diş bileyen özürlüler Ermenilerden özür dileyen özürlüler Size aydın diyorlar dalayan özürlüler Köpek bile göstermez
fırat rüzgâra karşı aktığı zaman sessizce kendi kendime ağlayasım gelir nedense kim bilir
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.