Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Sıl
Sıl
@s_bglma
kpss kuşu dyt
Lisans
Ankyra
101 reader point
Joined on February 2021
Okuma Hedefleri
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın arka kapağında da söylediği gibi:
..Bireysel ve toplumsal kimliklerimiz arasında, bilhassa Batılılaşma hareketlerinden sonra ortaya çıkan uyumsuzluğun yarattığı sıkıntılar, kalabalıklar içinde milyonlarca yalnızın peyda olmasına sebep olmuştur..
Eski ile yeni arasında sıkışıp kalanlar..
Kitaptan Ferhat ile kardeşi Meral arasında geçen diyaloğu paylaşıyorum:
-Hakikat, realite hoşuna gitmiyor değil mi? Alış bunlara Meral Hanım, alış!
Müthiş günler geliyor, diyorum sana, bunu bilirsen daha iyi dayanırsın, yoksa gafil avlanırsın. Müthiş günler.. Bak, neden.. Ölecek o bir gün, babam. Benim içim söylüyor. Doktorla konuştum. Dobrayım ben . Kabayım, küçük hanım. Fakat çakarım her şeyi. Mesela sen bugün sinemaya gittin mi? Başka bir yere gitmedin mi sanki?
Çakarım diyorum sana. Ve çekeceksin diyorum sana. Bak şimdi öfkesiz söylüyorum, hezeyan ediyorum sanma..
..Asıl söylemek istediğim şey başka idi. Ha.. Ölecek o. Mirasa konacağız sen, ben. Ve azacağız. Sen ver elini Paris değil mi?
İşte o zaman senin hayatın tehlikededir. Şuradan şuraya kımıldayamazsın. Daha neler olabilir, olacak, hissediyorum. Çünkü ben fena oluyorum be Meral, vallahi samimi söylüyorum sana, içime zehirler çöküyor seni düşündükçe...
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa derinlik bela denizlerine karşı
Dur, yeter demesi mi?
Ölmek, uyumak sadece!
Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun
Uyumak,
Ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
Çünkü o ölüm uykularında,
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden. Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken,
Kim ister bütün bunlara katlanmak..
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bir diyetisyen olarak diyet yazarken her zaman en önemli unsurun diyetin sürdürülebilirliği olduğunu düşünmüşümdür. Diyetiniz istediği kadar sağlıklı olsun, makro besin ögeleri yönünden dengeli olsun, kalori yönünden tam karşıdaki bireye göre olsun birey o diyete uyum sağlayamadığı sürece başka hiçbir şeyin önemi kalmaz. Yani sürdürülebilirlik göz ardı edilemez bir gerçek. Aynı şey bir toplum için geliştirilen politikalarda da geçerlidir. Siz toplumun sağlık durumunu incelerken aynı zamanda toplumun yaşam tarzını da analiz etmelisiniz ki geliştirdiğiniz politikalar toplum tarafından kabul görsün ve başarılı olsun.
Veba Gecelerinde salgını durdurma çabalarının başarısız olmasını sebebi de budur. En başta Ada'nın kendi valisi salgının varlığını kabullenmemiştir. Daha sonra ada halkı salgının varlığını kabul etmek istememiştir. Herkes salgını kabul ettikten sonra ise karantina ilan edilince insanlar sokaklara çıkmamaya başlamışlardır. Ama karantina doktorları ve Vali halkın evden eve duvarlardan atlayarak gayet rahat bir şekilde iletişim kurabildiğini hâla fark edemez. Halk her ne kadar salgının varlığını kabul etse de salgının ciddiyetini büyük kayıplar vermeye başlayana kadar algılayamaz. Burada hata halkta mı yoksa uygulanan yanlış politikalarda mıdır, bu soruyu siz cevaplayın. Zira yazar olayları mümkün olduğunca herkesin gözünden aktarmaya çalışmış..
Kitap hakkında kimin ne düşündüğünün bir önemi yok. Bu bir roman. Sadece çok sarsıcı bir hikaye olduğunu bil. Gerçekten kaldırabileceğini düşünüyorsan oku..
Reader Follow Recommendations
318 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bu kitabı okumak benim için çok zor oldu. olaylar mı çok birbirinden bağımsızdı yoksa ben mi odaklanamadım da böyle oldu, bilemiyorum. O yüzden yorum yapmayacağım. Bunun yerine kitabın içerisinden Semerkant'a dair bir efsaneyi sizlerle paylaşmak istedim:
"-Rivayete göre Semerkant hanı her insanın düşlediği şeyi gerçekleştirmek istemiş: Ölümden kurtulmak. Ölümün gökten geldiğine inandığı ve asla kendisine ulaşmaması için gereken her şeyi yapmaya niyetli olduğundan, kendine yer atında bir saray inşa ettirmiş. Demirden yapılan bu sarayın tüm giriş çıkışlarını da kapattırmış. Dillere destan bir servete sahip olan Han, sabah doğup akşam batan ve hem onu ısıtıp hem de günlerin akışından haberdar eden bir yapay güneş yaptırmış. Heyhat! Ölüm meleği hükümdarın tüm tedbirlerini aşıp görevini yerine getirmek üzere saraydan içeri sızmayı başarmış. Gücü ve serveti, ustalığı veya kibri ne olursa olsun, hiçbir canlı yaratığın ölümden kurtulamayacağını kanıtlaması gerekiyormuş çünkü. Böylece Semerkant, insanla kaçamayacağı yazgısının yollarının kesişmesinin simgesi haline gelmiş.."
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabı beğendim. Diğer okurlara da tavsiye ederim..
Bana göre bu kitap her ne kadar ince olsa da bizlere çok önemli bir şeyi anlatıyor: insanların bilmediği konular üzerine daha çok yorum yaptığını. Örneğin okullarda öğrenciler kendi durumlarından daha çok öğretmenlerinin olumsuz yanlarını eleştirir. Ama dünyaya bir öğretmenin gözüyle bakmadan eleştiri yapmak ne kadar doğru..
Bu kitapta da ömrü boyunca acı çekmemiş, rahat bir yaşam sürmüş olan doktorumuz akıl hastanesinde kalan bir hastasına acı çekmek konusunda kendi yorumlarını anlatıyor. Hastası da acı çekmemiş bir insan için yorum yapmanın çok kolay olduğunu söylüyor. Ve sonunda doktor gerçeklerle yüzleşiyor.
Kısa ve öz bir hikaye
464 syf.
7/10 puan verdi
Bu tür bir kitaba nasıl inceleme yazılır, açıkçası pek bilemiyorum:))
Ama elimden geldiği kadar anlatmaya çalışacağım.
Hikayemiz José Arcadio Buendia ve karısı Ursula'nın yaşanan bir olay yüzünden yaşadıkları yeri terk edip başka bir memlekete yerleşmeleri ile başlıyor. Macondo isimli bu yeni yurt yıllar içerisinde yeni insanlarla daha da
184 syf.
9/10 puan verdi
El ele mi ayrılacaklar oradan, yoksa herkes kendi yoluna mı gidecek? Şeytan bekle diyor, öğrenmek için yanıp tutuşuyorum. Ama yok, bu kadarı yeter, artık uzaklaşmalıyım.
Yolda durmuş merakla, şefkatle onları seyredenler var. Ben öyle bakamam onlara. Ben yoldan geçen biri değilim..
SON
246 syf.
7/10 puan verdi
Züleyha
"Sevmek, daha doğrusu aşk, eski zamanların gülünç bir hastalığı idi. Romanlar, şarkılar bunu tatsız nağmelerle mütemadiyen körükleyip durulardı. Umumi harbin bunca zararlarına mukabil bir faydası, bu aşkı yeryüzünden silip süpürmek oldu. Harb sonu nesli dediğimiz yeni insanlarda artık bu gülünç masala tesadüf etmiyoruz.. Bu
85 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Şeker Portakalı’nı ilk kez liseye giderken okumuştum. O zamanlar küçük Zeze’nin tatlı maceralarını anlatan mutlu bir kitap olarak kalmıştı aklımda. Ama ikinci kez okuduğumda gerçek hikâyenin aklımda kalandan çok daha farklı olduğunu gördüm. Belki de o zamanlar ben de daha mutluydum.. Ama artık bunun bir önemi yok.
Şeker Portakalı’nın Zeze’si yaramazlıklarıyla herkese illallah dedirten beş yaşında bir çocuk. Yaramaz olsa da iyi bir çocuk. Ailesi tarafından sürekli kötü bir çocuk olarak anılıp ağır cezalara çarptırılsa da onunla sağlıklı bir iletişim kurmayı başaran insanlar Zeze’nin altın kalbini görebiliyorlar.. Bu kitapta Zeze sevmeyi ve sevdiklerini yitirmenin hüznünü öğreniyor.
Güneşi Uyandırmak’ın Zeze’si eğitimi için başka bir ailenin yanına evlatlık olarak veriliyor. Ama Şeker Portakalı’nın Zeze’si değil artık. Şimdi çok daha hüzünlü. Ama hâlâ yaramaz. Yine de güzel kalbiyle çevresindekileri şaşırtmayı başarıyor.
Delifişek’in Zeze’si ise artık bir delikanlı. Oyun çağını geride bırakmış ve artık hayatın gerçekleriyle yüzleşen bir Zeze..
Hepimizin zorlukların üstesinden gelebilmek için belli yöntemlerimiz vardır. Delifişek’te bunu çok fazla göremesek de Zeze karşılaştığı zorlukların üstesinden gelebilmek için, hayatının belirli dönemlerinde sahip olduğu hayali arkadaşlarından yardım alıyor..
Söyelenek çok şey var belki de ama benim dermanım yok..
Bu hikaye hüzünlü bir hikayedir..
Ama siz mutlu kalın : )))
90 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitabı çok sevdiğim bir YouTube kanalında gördüm. Daha sonra ben de merak ettim ve okumaya karar verdim:))
Vanya Dayı, bir evde yaşayan mutsuz insanları konu alıyor. Aslında kimsenin öyle çok büyük sorunları yok. Ama bazen insanın büyük sorunları olmayınca küçük sorunları da gözünde büyütebiliyor. Bana kalırsa Vanya Dayı da böyle bir eser. Ama
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Daha önce İskender Pala kitapları okuyanlar yazarın üslubunu az çok bilirler. Bu kitapta yazarımız biraz daha farklı bir tür denemiş. İsmine de bakınca zaten farklı bir içerikle karşılaşacağınızı anlayabiliyorsunuz.
A-71
A 71 yani Yusuf Nalbant, 23 yaşında biri.. Ama sıradan bir insan değil. O bir kobay. Zamanda ve mekanda yolculuk yapabiliyor.
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Saatleri Ayarlama Enstitüsü nü ancak temin ettikten aylar sonra okuyabildim. Bana kalırsa her kitap her ruh halinde okunmamalı. Aylar önce hayatımda çok daha fazla koşturmaca vardı. Açıkçası o zamanlar okusaydım bu kadar verim alamazdım. O yüzden şimdi okuyabildiğim için mutluyum..
Bu kitapta Hayri İrdal'ın tüm hayatını inceliyoruz. Çocuk
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Ölüm diye bir şey yok. Yaşam ruhtur ve ruh da ölemez. Yalnızca et ölür ve geçip gider..." Bu sözcükler kitabın son paragrafında geçen ve benzerlerini pek çok kez Darrell Standing'in de ağzından duyduğumuz cümleler.
Peki Darrel Standing neden diğer insanlardan farklı düşünüyordu, onu farklı yapan neydi?
Darrell Standing Ziraat
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Buraya klasik bir kitap incelemesi yazmayacağım. Ama elbette 1984’le ilgili birkaç husustan bahsedeceğim. Öncelikle sonunda pek çok okur gibi hayal kırıklığına uğradığımı söyleyim. Bi an için gerçekten proller sayesinde Winston’ın aklındaki dünyaya kavuşabileceğimizi hayal etmiştim. Ama maalesef güçlü olanlar dünyayı istedikleri şekilde yönetiyor.
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Çocukluğun sonu, dünyanın ve insanlığın sona erişini anlatan bir kurgu. Ben bir kitaba başlarken önce karakterleri özümsemeye çalışırım. Ama bu kitapta o kadar çok karakter gelip geçiyor ki bi süre sonra karakterlerden ziyade asıl konuya odaklanmak gerektiğini anlıyorsunuz..
Hikayemiz, dünyaya ayak basan uzaylılarla başlıyor. Bu uzaylıları
