Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

S. İpek

S. İpek
@s_ipek13
Sıkı Okur
Binlerce kelime, onlarca hikâye var boğazımda düğümlenmiş. Susuyorum konuşmam gereken yerlerde; dilimi tutamıyorum ne zaman susmam gerekse. Anlatacak çok şeyim olsa da, emin değilim anlaşılmak istediğimden..
Korku insanın gözünü kör eder, dedi koyu renk gözlüklü genç kız, Doğru söze ne denir, kör olduğumuz anda zaten kördük, korku bizi kör etmişti, korku yüzünden körlüğümüz sürecek
Reklam
Tam anlamıyla insan gibi yaşayamıyorsak, en azından tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamak için elimizden geleni yapalım.
İyiyim, deyip geçiştiririz ya öyle söylemişti, hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz, kabaca buna yiğitliğe bok sürdürmemek denir, olayları böyle mantıksızca tersine çevirmek yalnızca insan türüne özgüdür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hatta körlerin içinde yaşadığı karanlığın sonuçta sadece ışığın yokluğu anlamına geldiğini, körlük dediğimiz şeyin, varlıkların ve nesnelerin görünüşünü örtmekle sınırlı kalıp, onları bu kara perdenin ardında el değmemiş halde bırakan bir şey olduğunu da düşünmüştü zaman zaman. Şimdiyse, aksine, öylesine aydınlık, öylesine kesintisiz bir beyazlığın içine gömülmüştü ki, bu beyazlık sadece renkleri değil, nesneleri ve varlıkları da emmekle yetinmiyor, yutuyor, onları iki misli görünmez hale getiriyordu.
Her şeyin naylondan olduğu bir çağda, hâlâ seviyormuş gibi yapmak ne zor şey diye düşündüm Hilal konuşurken, hayatımda her şey yolunda ifadesi takınmak, hayatımızı değiştirmekten nasıl da korktuğumuzu gizlemek, seçimlerimizin altında kaldığımızı belli etmemek için çırpınmak ne kadar zor, ne kadar yorucu.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
- Bir gün herkes kendisi olsun dedim [...] kolay değil dedi, öyle insanlar var ki kendisi olamadan ölüp gidiyor. - Kim mesela dedim. - Ne bileyim dedi, herkes... herkesin bir kendisi var, bir de olmak istediği kendisi. Kimi kendisi olmayı, kimi olmayı istediği kendisi olmayı istiyor, karışık bir mesele yani.
Önceden, hayat zor, sanırdım ama öyle değilmiş, insanlar şerefsizmiş sadece.
Bir şey seçebilseydim, unutmayı seçerdim. Tüm yaşadıklarımı unutmayı... Çünkü bazı tecrübeler olgunlaştırmaz insanı, sadece ziyan eder.
Bir kadın acı çekerken bile gülümsüyorsa, korkun bence o kadının gücünden.
Bu hayat, bana çok şey öğretti. Affetmeyi öğretti mesela. Kişinin evvela kendisine değer vermesi gerektiğini, kimsenin kendisinden daha değerli olmadığını; insan ne yaşarsa yaşasın, insanın başına ne gelirse gelsin, arkasına bakmadan gitmesi gerektiğini öğretti bu hayat bana. Değerli sandığın şeylerin aslında ne kadar değersiz olduğunu; unutmayı, unutulmayı öğretti bu hayat bana ve ben bunların hepsini otuzumdan sonra öğrendim maalesef.
Reklam
Görmemiz gereken ne varsa görmezden geldik. Kaybetmemek adına her sessiz kalışımız bizi sağırlaştırmış aslında. İnsan görmesi gerektiği şeyleri görmeye başlayınca anlıyormuş sevilmediğini. O zaman görüyormuş ne kadar kör olduğunu.
Yaşımız otuz. Yaramızda hep bir tuz... Sağ olsun, sevdiklerimizden eksik kalmayan tek şey...
Özür dilemekten aciz adamlara âşık oluyoruz, sonra gönlümüzü almalarını bekliyoruz. Yaş otuz olsa da bir kadının kalbi her zaman çocuk kalır. Ondandır bu çırpınışlar, bu uğraşlar.
Hayat iç içeliklerden ibarettir ve tesadüf ile tevafuk aynı şey değildir. Bazen bunu idrak edebilmek için insana kötü bir cin gerekir.
Sayfa 404Kitabı okudu
Hikayeler birbiriyle öyle iç içedir ki nesiller önce vuku bulmuş hadiseler şimdiki zamanın tümüyle alakasız gelişmelerine etki eder. Geçmiş geçip gitmez kolay kolay.
Sayfa 404Kitabı okudu
535 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.