Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Halbuki sebeplerin en büyüğü, en mukavemet edilmezi, ölüm varmış.
Sayfa 157
On sene, tam on sene, zavallı ruhumun bütün kırgınlığıyla, bir ölüye kızmış, bir öluyü suçlu tutmuştum...
Sayfa 157
Reklam
"Ecnebilere bu kadar hürmet edilen bir memleket görmedim!" diyordu. "İsviçre bile, refahını ecnebi seyyahlara borçlu olduğu halde, böyle değildir."
Sayfa 153
Artık kendim de farkına varmıştım ki, bu tereddüt, nasıl soracağımı bilmemekten değil, öğreneceklerimden korkmaktan geliyordu. Fakat benim için her şey müsavi değil miydi? İçimde hiçbir canlı his yoktu. Neden korkuyordum? .. Belki de hâlâ bekârdı ve erkekten erkeğe koşarak, "İnanacak adam" arıyordu. Herhalde benim çehremin hatlarını bile unutmuş olacaktı.
Sayfa 152
Reklam
İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtılar.
Sayfa 149
Kendisinden daha dün ayrılmış gibi taze bir hasret duydum. Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, "Bu öyle olmayabilirdi!" düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır.
Sayfa 149
Çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi
Fakat bir türlü kendimi o şüpheden kurtaramıyordum. Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum.Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
Sayfa 148 - _149
Fakat niçin bunları bu kadar ince düşündüğüm halde bir türlü kendimi hadiselere uyduramıyordum? Niçin hayatta önüme çıkan her yeni yola adım atmaktan bu kadar çekiniyor; her yaklaşan insana, bana fenalık etmeye geliyormuş gibi, endişe ile karşılıyordum? Bazen kendimi bir müddet için unuttuğum, bir insanda kendime yakın taraflar bulduğum oluyordu. Fakat kafama, çıkmaz bir şekilde yerleşmiş olan o korkunç hüküm, derhal kendini gösteriyor, "Unutma, unutma, unutma ki, o sana daha yakındı... Buna rağmen böyle yaptı..." diye beni hakikate davet ediyordu.
Sayfa 147
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.