Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Sabahları kaçta uyanıyorsun? " "Sekiz - dokuz gibi. " "Sekiz mi dokuz mu? " "Değişiyor, niye? " "Sana günaydın mesajı atacağım. " "Niye? " "Selim'den flört dersleri istedim." "Yaaa, Barış"
içimde bir İstanbul var, içime sığmayan
Kavuşmalar yaklaşınca daha çok özlersin kavuşamazsan ölecek gibi özlersin biraz daha beklersen çatlayacak gibi özlersin. Adını bilmiyorum İstanbul diyorum kokusuna bahar sesine Karacaahmet diyorum ama biliyorum sabahları yüzüme değen rüzgarın davetini kuşların şiirini dinliyorum. Yüreğim aşıyor da kilometreleri ben aşamıyorum kalıyorum.. 🪽
Reklam
Daha uzun uyanmak üzere..
Boyumuz sabah saatleri ile akşam saatleri arasında fark gösterir. Bunun altında yatan ilginç neden ise; omurilik ve disklerde bulunan sıvının, uyurken kayboluyor olması. Başta yorgunluk ve stres olmak üzere vücutta bulunan bu sıvının çekilmesine sebep olur. Bunun sonucunda ise, akşam saatlerinde, uyumaya yakın boyumuzda kısalma görülür. En doğru boy ölçümü ise sabahları olmalı. Çünkü sabah uyandığımızda omurga kemikleri arasında boşluk artıyor ve boyunuz 1-2 cm daha uzun oluyor.
Sabahları uyanıp parıldayan güneşi gördüğüm de, "Al işte, yine cenneti andıran bir gün ve yine insanlar bunu mahvedecekler," diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
Sayfa 87 - İndigo Kitap YayınlarıKitabı okudu
Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: "İnsanlık görevi için kalkıyorum." Eğer bunun için doğduysam bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? "Fakat bu daha keyifli." Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın düzenine katkıda bulunduklarını görmüyor musun?
Sevgi duvarı..
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanat-sevicileri Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri Çöpçülerin elleriyle okşardım seni Yalnızlığım benim süpürge saçlım Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi Baktım gökte bir kırmızı bir uçak Bol çelik bol yıldız bol insan Bir gece Sevgi Duvarını aştık Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki Başucumda bir sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can Yücel
Can Yücel
Reklam
Sensin dünyanın bütün sabahları...
Sayfa 129
Yaşamımı hareketli kılan mayalı hamurdan yoksunum; gece yarıları beni canlı tutan, sabahları beni uykudan uyandıran dürtüden yoksunum.
Yaşamayı seviyorum, sabahları bir gazetenin bulmacasını çözmek için, yalnızca bunun için bile yaşayabilir insan
Sabahları güneş doğup da güzel bir gün olacağı anlaşıldığında şöyle düşünmeden edemiyorum:Yine Tanrı'nın lütfu bir gün daha başlıyor ama bunu da mahvedecekler.
Reklam
Sabahları güneş hepimiz için doğmuyor mu, niçin karanlıkta kalıyor sizin kalpleriniz? Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşamıyor muyuz, niçin bulutlanıyor aklınız?
Sayfa 148 - Genç TimaşKitabı okudu
Yaşamayı seviyorum, sabahları bir gazetenin bulmacasını çözmek için, yalnızca bunun için bile yaşayabilir insan
Sayfa 461 - Kırmızı Kedi
“Sensin dünyanın bütün sabahları..”
Kırmızı kedi yayınları
Camdan bir kavanoza kıstırılmış sinek gibi boşa kanat çırptığımı düşünüyorum çoğu zaman. Belki de bu yüzden sabahları, bütün gece inşaata kum çekmiş gibi yorgun uyanıyorum. Hiçbir şeyin değişmemesi bir taraftan konforlu ama öte yandan çok bunalıyorum.
Yaşam acımasız olduğu ölçüde güzeldir, tıpkı kurbanlarımız gibi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.