Sabır
Sabır nedir? Ne değildir? Bir insanın gösterebileceği en güzel davranışlardan biri, Allah'ın kurtuluşa vesile olarak müjdelediği davranış. Yani iyi bir müslümanın adeta kurtuluş reçetesi. Ama nedense ne olduğu hakkında tafsilatlı bir şeyler bilmiyoruz ve ya yanlış biliyoruz. Sizce sabır nedir? Yani naptığımızda sabretmiş oluyoruz? Ya da sabretmiş olmak için ne yapmış olmamız gerekiyor ve ya ne yaparsak sabredenlerden olacağız?
Lakırdı
Bahçeli'nin, kendisine danışmanlık yapanların argümanlarını dinleyip anlamlandırabileceği kadar bunamadığını düşünmeye başladım ister istemez. Uyutmak ne demek cidden? Böyle -ne demeli bilmiyorum ki, 'kalleşçe' belki- bir söz olabilir mi? Medya kuklası mı ayol herkes? Hakiki kukla medya değil miydi? Üzerine düşünüp, gündemlerine
Reklam
Abdülkadir Geylani sohbetleri – 2
"Allah'a karşı aldanışın, seni O'ndan ayırdı. Bu aldanıştan dön. Başına vurulmadan bu halden ayrıl. Felâket gelmeden önce tedbir yollarını ara. Başına belâ akrepleri çöreklenmeden ve yılanlar başına üşüşmeden, kötü halinden çekil. Bulunduğun hal yalnız seni sevince boğmasın. Çünkü sevinç geçici şeydir. Allahü Teâlâ şöyle ferman
Bildiğim yol
Bu süreçte belki de hep sahte mutluluklarla kendimi avuttum, kendimi geçiştirdim. Gerçeklere değil de hayallere sarıldım, hayallerle yaşadım. Çok yoruldum; günlerce, gecelerce uykusuz kaldım. Çoğu zaman insanlara karşı her şeyi, bütün hislerimi, hüznümü gizlemeyi başardım, gülümseyerek dağıttım o kara bulutları. Sanki hiçbir şey yokmuş gibi
Sorun çıkmasın diye susuluyor ama can çıkıyor sonra!
Deprem zamanında aile apartmanının çatılı park ve oturma yerinde 9-10 aile birlikte kalmıştık. O durumda ve o kadar zamana rağmen bizleri ev sahibi, kendilerini hâlâ misafir sanan bazı dayımgiller vardı. Bu farkı rahatsızlık olarak algılamayın. Fazla rahatlıktan geliyordu. 6-7 ay geçince bazıları evlerine geçti, evi yıkılanlar da çatı altında
Üzüm Yemek mi, Bağcıyı Dövmek mi?
Hayat, niyetlerin savaş alanıdır. Niyetler, görünmez ama hissedilir; sessiz ama etkili. İnsanın niyeti, eylemlerinin pusulası, kaderinin mimarıdır. “Üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?” Bu, sadece bir tercih meselesi değil, aynı zamanda bir karakter testidir. Hayat, bazen bizi niyeti kötü olanlarla karşı karşıya getirir. Onlarla yaşamayı öğrenmek, bir sanattır. Bu sanat, sabır gerektirir, anlayış gerektirir, hatta bazen göz ardı etmeyi gerektirir. Çünkü bazı savaşlar, savaşmadan kazanılır. Bazı zaferler, sessizlikle elde edilir. “Ben bununla yaşamayı öğrendim,” diyen biri, aslında en büyük dersi almıştır: Kontrol edemeyeceğin şeyler için savaşma. Niyeti kötü olan biriyle mücadele etmek, genellikle boşa kürek çekmektir. Onun yerine, iyi niyetini koru, üzümün tatlı suyunu iç ve bağcının emeğini takdir et. Ben, bu gerçeği gözlemledim,yaşadım ve kabullendim. İnsanın niyeti iyi değilse, ona yapacak bir şey yoktur. Çünkü niyet, kalbin derinliklerinden gelir ve orada saklanır. İyi niyet, güneş gibi aydınlatır, kötü niyet ise gece gibi karartır.Öğrendim ki, niyetler ne kadar karanlık olursa olsun, üzümün tatlı suyu her zaman akar. Bu yüzden, bağcıyı dövmekle meşgul olanlar, asla üzümün gerçek tadını bilemezler. Benim kalemimin niyeti üzüm yemek olanların yanında. Benim sözlerim, bağcıyı koruyan, üzümü sevenlerin sesi.
Peyami
Peyami
Reklam
863 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.