Fakire zincir vuran ve zenginin gücüne güç katan, doğal özgürlüğü geri dönülemeyecek biçimde yok eden, mülkiyet ve eşitsizlik kanunlarını ebediyen sabitleyen, zekice yapılmış gaspları değiştirilemez haklara dönüştüren, birkaç hırslı bireyin yararına insanoğlunu aralıksız çalışmaya, köleliğe ve perişanlığa sürükleyen toplum ve kanunun doğuşuydu.
Sayfa 91 - Fa Yayınları
... ... Biziz hayatı sabitlemeye, tutmaya, biçim vermeye ve mükemmelleştirmeye çalışan. ... ...
Arunas YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Küçük bir yer alacağız,' diye başladı George. Elini cebine attı, Carlson'un Luger'ini çıkardı bir yandan. Emniyetini açtı. Silahı tutan eli Lennie'nin arkasında toprağın üzerindeydi.Lennie'nin ensesine doğru baktı: omurganın tam kafatası ile birleştiği noktaya... Irmağın üst tarafından bir erkek sesi duyuldu bir
Sayfa 109 - İş bankasıKitabı okudu
"Her şey değişirken bazı sabitlere ihtiyaç vardır."
Ortaçağ Almanya'sı sınıfları sabitlemede, ilk büyük medeniyetlerin herhangi bir Batılı varisi kadar ileri gitmiştir. Bu düşünce hem İngilizce konuşan halkalara, hem de sınıftan sınıfa özgürce geçmeyi bir tür içgüdü ile destekleyen Fransız ve İtalyanlara az çok uyuyordu. Bu tür seçkin fikirler önce üst sınıflarda başladı ve teşvik edildi, ama dışarıda kalanların üst sınıftakilere kin duyarak kendilerini sınıflandırmaları bu fikirlere karşı bir tepki ve intikam şekli oldu. Bu kitabın ilerleyen bölümlerinde de göreceğimiz gibi, doğal gerekli bir çatışma mefhumu, dışarıda kalan kitle ile (Marksın sınıf bilincine sahip proletaryası) yöneticiler ve tüccarlar arasındaki sınıf savaşı ilk kez Almanya'da başladı.
Singapur gelişmiş bir şehir devlete yaraşır sekilde bu görüşü bir adım öteye taşıyarak bakanlık maaşlarını gayri safi yurtiçi hasılaya sabitledi. Böylece sanki tüm işleri ekonominin büyümesini ve maaşların artmasını beklemekten ibaretmişçesine Singapur ekonomisi büyüdükçe bakanların da maaşı artıyordu.
Sayfa 219 - kolektifKitabı okudu
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.