Üzülerek söylüyorum ki kitap Şadan Karadeniz'in "Öztürkçe" takıntısı yüzünden o kadar zorlama bir çeviriye maruz kalmış ki, neredeyse her sayfada insanı çileden çıkaracak şeylerle karşılaşmak mümkün. Kesinlikle tekrar çeviriye girmesi gerektiğini düşünüyorum. Öztürkçe desteklenebilir mutlaka. Fakat her kavramı, her terimi Türkçeleştirmeye çalışmak çok çocukça bir çaba. Hele ki Foucault Sarkacı gibi Kabala, Tapınak Şövalyeleri ve benzeri Ortadoğu'da başlayıp gelişmiş; özellikle Kudüs, Mısır Lübnan civarında şekillenmiş kültürlerden bahseden bir kitapta Arapçanın, Farsçanın ve İbranicenin etkilerini yok etmeye çalışmak bütünüyle yanlış. Örneğin çevirmen bir bölümde asteroid, meteor gibi astronomik terimleri direkt kullanırken "galaksi" yerine gök ada terimini aynı cümlede ve aynı paragrafta birlikte kullanarak saçma sentezlerde bulunuyor. Kitap çok akıcı, gerçekten içine çekiyor insanı ama çeviri yakanıza yapışıp "o kadar kolay değil " diyor.