"Derin bir nefes alıp aşağı eğildim. Ardından kollarımı beline dolayarak göbeği göğsüme çıkıncaya dek onu yukarı çektim. Baş aşağı duruyordu ve o güzel vajinası tam ağız hizama gelmişti. Küçük bir çığlık atarak içgüdüsel olarak bacaklarını boynuma doladı. Ah Tanrım, şu an onu bu pozisyonda tutarken bile kendimi kaybetmek üzereydim. Güçlükle
Oxford kenti, özellikle de oralıların çarnaçar iyi hava saydıkları şey gelip çattığında, yani Trinity'de, kalabalık oluyor, dahası tıklım tıklım dilencilerle doluyor. Öbür mevsimlerde zaten sayıları bir hayli olan dilenci nüfusunda, ilkbaharda ve yazın bir bölümünde çıldırtıcı, ölçüsüz bir artış görülüyor. Kentin öğrencisi kadar dilencisi var
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Kukla ne?" "İnsan gibi işte..." "Niye gülüyor anne?" "Çünkü umut ediyor." Bugün yazardan okuduğum beşinci kitapla karşınızdayım. Yazarın dokuzuncu ve son kitabı. Okudukça muhteşemleşen bir kaleme sahip yazar. Okudukça bağımlılık yapan, insanı derin düşüncelere iten bir tarza sahip. Bugün sizlere #kuklacı
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 202453 okunma
Kuran'ı Kerim neden sıkça Firavun'dan bahseder?
Niye kandırıldınız? Kandırıldık, aldandık demek mazeret kabul edilecek mi? Niye Kur'an 74 kez öncesi ve sonrasındaki ayetlerde ,150 yerde bana niye dünyanın bir zalimini anlatsın Kur'an? Ne yapacağım ben? 2000 sene önce yaşanmış gitmiş olan bir zalimi, aziz kitap bana niye anlatsın ya? O Kur'an'ın o kadar gündemine giren bir mesele demek ki bugünün dünyasında bana bir şey söylüyor ki Kur'an ikide bir Firavun, Firavun diyor, Firavun askeri diyor, Benan diyor, Karun diyor, Haman diyor, Samiri diyor, önümüze bir şeyler sererek bize aslında bu noktada bazı mesajlar vermeye çalışıyor. Eğer ben bunu böyle anlamaz da sadece tarihe hapsedersem zaten bir şey elde edemem.
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
PARALEL SERMAYE Paralel kelimesini de mevcut Cumhurbaşkanı meşhur etti. Gözlerden kaçan paralel bir durumu yazmam gerekiyor. Düşün dünyamız siyaset ve sermaye yalakası olduğu için bu tür konulara açılıp yazı yazamazlar. Aziz Nesin ve Uğur Mumcu yoksa iş başa düşmüştür. ✓ Birinci paralel sermaye bugün itibarını yerle bir ettiğim her
596 syf.
·
Not rated
"Ölümün olduğu bir dünyada hiçbir şeyin o kadar da önemli olmadığı gerçeğiyle okudum kitabı. Özellikle de insanların "kader" kelimesinden korka korka yaşadığı bu dünyada ölümün 'tek gerçek' olduğunu anlamak için sürekli birilerinin ölmesi gerekmiyor. Kendi ölümümüz alnımızda altın harflerle yazarken hiç. İlk okuyuşumu
Harry Potter ve Melez Prens
Harry Potter ve Melez PrensJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201524k okunma
Reklam
Artık yalnız yaşamıyorum, yurtdışında da yaşamıyorum, tersine, evlendim ve yeniden Madrid'de yaşıyorum. Bir oğlum var. Henüz mini mini bir çocuk, ne konuşuyor ne yürüyor, tabii bir belleği de yok, hâlâ anlayamıyorum, nasıl oldu bu, bana uymayan, tuhaf ve yabancı bir şey gibi geliyor, oysa gece gündüz bizimle birlikte yaşıyor, doğduğundan beri
"Yaşlı adam yavaş yavaş, kemikten beyaz bir sapı olan kısa siyah bir asaya tüm ağırlığıyla dayanarak ayağa kalktı; böylece iki büklüm olduğu halde hala uzun boylu olduğunu gördüler ve gençliğinde gerçekten de yapılı ve mağrur biri olduğunu." "Seni selamlıyorum, dedi; "belki de seni hoş karşılamamızı umuyorsundur. Ama doğrusunu
64 syf.
·
Not rated
Eskiden sağlam bir okurdum hatta yazardım ufak ufak. Fakat bir süredir okuyamıyorum ve hatta yazma yeteneğim de epey körelmiş durumda. Bu aralar bu alışkanlığımı yeniden kazanmaya çalışıyorum. Bu sebeple en sevdiğim ve beni yormadan anlaşabildiğimi düşündüğüm sevgili Zweig'in öykülerini yeniden okuyorum. Amok Koşucusunu bir kaç sene evvel
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112.2k okunma
YENİ:Kaplumbağa ile Tavşan II. Perde (La Fontaine'nin bıraktığı yerden)
Bir gün tavşan, kaplumbağa ile yeniden karşılaşmış. Kaplumbağa tavşana "Nasılsın görüşmeyeli?" diye sormuş. Tavşan son görüşmelerinde kaplumbağanın kendisine verdiği dersi hatırlamış. Bitiş çizgisini ağır adımlarla nasıl geçtiği gelmiş gözlerinin önüne. Kaplumbağanın bu sorusu karşısında ezildiğini hissetmiş. Gözleri dolmuş... Kaplumbağanın gözlerindeyse kazandığı zaferin gururu okunuyormuş halen. Tavşan kaplumbağanın halini soruşundan asıl hatırlatmaya çalıştığı şeyin ne olduğunu hemen anlamış... Lafı çok uzatmadan "iyidir..." demiş sadece; "sen nasılsın?" diye sormadan. Kaplumbağa tavşanın bu mesafeli tavrından hoşnut olmuş... Başını hafifçe kaldırıp tavşanın gözlerine bakmış. Sonra "Yarışalım mı?" diye sormuş. Kaplumbağanın bu sorusundan sonra tavşanın gözleri parıldamış, çehresi değişmiş moral bulmuş bir anda. Tavşan kaplumbağanın gözlerinin içine gururla bakmış bu kez... Hayır, yarışmayacağım seninle. Sen, seni kör etmeye yeten zaferinle yaşayacaksın bundan böyle... Bense kaybetmiş olmanın bana kattığı anlamla... Kaplumbağa tavşanın bu cevabı karşısında ne diyeceğini şaşırmış. Hiç beklemediği cevaba nasıl karşılık verebileceğini düşünmüş. Bir an durmuş, susmuş sonra; Ben seni yenene kadar hep o anlamla yaşadım, demiş. (Fabılın ilk perdesi La Fontaine'nin yazdığı kısımdır. İkinci perdesini yazmaksa bana nasipmiş :)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.