Bastırdığımız, kaçtığımız ve ertelediğimiz duyguların ileride başımıza neler açacağını hiç bilmeyiz. Belki bir panik atak belki bir depresyon ve daha niceleri halinde bize geri dönerler. Çünkü kaçmak, bastırmak sadece geçici bir çözümdür ve yaşanmayan her duygu ruhta iz bırakır. Kitap panik ataklarıyla boğuşan bir psikoloji öğrencisinin yani yazarın geçmişiyle başlıyor. Başlarda ondan kaçışını, kurtulmaya çalışmasını, her seferinde daha da dibe batışını, kendini böyle böyle kısıtlayıp hayatının belli bir dönemini kaçırışını anlatıyor. Bunun nedenlerini buluyor, kendini çözümlüyor ve çözüm arıyor. Bazı psikolojik terimleri ve kuramları açıklayarak yapıyor bunu. Bunun dışında kendimizi ve insanları olumlu-olumsuz etiketlemeyi bu etiketlere aslında kendimizi sınırladığımızı, kafamızın içindeki o acımasız sesi, şefkatli yanımızı, anı farkında olmayı, duygularımızı kabul etmeyi, ve değerlerimizi bulmayı anlatan bu güzel kitap insanı kendi içine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.