Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Varken "iyi ki varsın" diyebilmek....
Bu uygulamayi çoğu zaman içimi boşalttığım bı sayfa gibi görüp, elimden geldiğince üzeri örtülü cümlelerle kendime,zamana bı iz bırakıyorum Ama bugün, 'derdim bendeki saygınlığını kaybeder' düşüncesini atıp. Sadece bir kişinin sonuna kadar okuyup bı hatırlatmaya vesile olması niyeti ile perdesiz yazacağım.. acının edebiyatını yapıp
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce senin içinde erdeme ve kendine hâkim olabilmeye doğuştan yatkınsın. Eğer bunlardan uzaklaştıysan bunun sebebi kalıtımsal bir bozukluk değil yanlış şeylerle ve yanlış fikirlerle beslediğin taraflarındır. Seneca'nın da dediği gibi, felsefe tüm bunları üzerinden kazıyıp atabilecek ve gerçek kimliğimize dönmemizde bize
Stoacının Günlüğü
Stoacının GünlüğüRyan Holiday · Pegasus Yayınları · 2021444 okunma
Sanırı
Hoşçakallar, merhabalar rastlantı, Gözlerdeki ışık sadece boş bir parıltı, Söylenen sözler, basit yalanlar, Atan kalp absürt bi' çarpıntı. Karşılıklıdır menfaatler, his alışverişleri, Beklersin geçmez zaman, özlersin gelmez ama, Bilir misin ki sen? Bana kalsa bilmez, Sever misin? Muamma.
B.
B.
Ichigo ichie
Her anın sadece bir kere yaşandığı, bir daha tekrarlanmayacağı ve bu yüzden onu derinlemesine yaşamanın çok önemli olduğu anlamına gelen “Ichigo ichie”, ilk defa 16. yüzyılda Japon Çay Ustası Sen No Rikyu tarafından ifade ediliyor.
174 syf.
·
Puan vermedi
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir Şehir
Berna Nalbantlar
Berna Nalbantlar
“Umut denen şey kapının önünden tesadüfen bile geçmemişken sen kafanda bin tane masal yazıyorsun…” Konya nın Karacaviran köyünde,Koca Anası,Haydar Babası ve Ağam dediği Hasan Dayı sıyla büyüyen merhametli,çalışkan ve vefalı Aziz in hayat hikayesini yazarımız @brnalbantlar , oyle duru bir anlatımla okurlarıyla buluşturmuş ki İnanın eseri sadece okumadım adeta yaşadım. Aziz in başarılarıyla mutlu oldum,Aziz in hüzünleriyle bende hüzünlendim arkadaşlar Aziz in gençliğinde üç vardiye çalıştığı yılları okurken bende babacığımın bizlere anlattığı anılarına gittim.Dedem vefat edince babacığımda üç vardiye canla başla çalışmış.Rabbim babacığıma ve tüm babalara hayırlı ,sağlıklı ,huzurlu ,mutlu ,uzun ömürler versin (amin) Bildiğim tek şey büyüklerinin duasını alanın sırtı yere gelmiyor arkadaşlar. Büyüklerinin bolca duasını alan Aziz in karşısına her daim omzundaki yükleri hafifleten insanlar çıkarmış. Yüreğime dokunan eseri okurken evladını ardında bırakıp giden annesine babasına içerledim.El kadar çocuğa yüklenen o büyük sorumluluğun altında sanki ben ezildim.Hele o kendi kendine sunnet olduğu sayfaları okurken ağlamamam mümkün değildi #gerçekolaylar dan kaleme alınan eseri ısrarla #tavsiyeediyorum arkadaşlar Dilerim hayat ,karşınıza omzunuzdaki yükleri hafifletecek insanlar çıkarsın. Kalın sağlıcakla @brnalbantlar @dorlionyayinlari
Meral Aydın
Meral Aydın
#kitapvekahveperisi #periileokuyoruz #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202411 okunma
Reklam
Sen arama
Sen arama. Sadece varlığına, var olduğuna inan. Bir de lütfen, zamana güven. O geleceği zamanı bilir. Ve eğer gelmeyecekse hiçbir arayış onu getirmeye yeterli değildir.
Dinsel ya da uygarlık kimliğimizin çok önemli olması pekâlâ mümkündür, ama bu çok sayıdaki kimliklerimizin sadece bir tanesi- dir. Sormamız gereken soru, İslamın (ya da Hinduizmin veya Hıristi- yanlıkın) barışsever mi, yoksa savaşçı mı olduğu değil ("Söyle baka- lım, bunlardan hangisi?"), dindar bir Müslümanın (ya da Hindunun veya Hıristiyanın) dinsel inançlarını veya uygulamalarını kişisel kimliğiyle ve (barış ve savaşa karşı tutum gibi) diğer bağlılıkları ve değerleriyle nasıl bağdaştırdığıdır. Kişinin dinsel ya da "uygarlık"-aidiyetini her şeyi kucaklayıcı bir kimlik olarak görmek son derece sorunlu bir saptamadır. Bütün dinlerin, kendini o dine adamış mensupları arasından, hem amansız savaşçılar hem de büyük barış savunucuları çıkmıştır; bunlar- dan hangilerinin "gerçek iman sahibi," hangilerinin "sadece düzenbaz" olduklarını sormaktansa, dinsel inancımızın-politik ve sosyal önceliklerimiz ve bunlara tekabül eden davranış ve eylem meselelerimiz de dahil olmak üzere yaşamımızdaki bütün kararlarımızı belirlemeye tek başına yetmeyeceğini kabullenmemiz gerekir. Hem barış ve hoş- görünün savunucuları hem de savaş ve hoşgörüsüzlüğün şefleri aynı dinin mensuplarıdır ve (kendi tarzlarında) gerçek iman sahibi olabilirler ve bu durum bir çelişki yaratmaz. Kişinin dini kimliği o kişinin anlayışının ve aidiyetinin bütün diğer yönlerini ortadan kaldırmaz.
Sayfa 85 - Henkel
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
TOPLUMA “YABANCI”
Toplumun bize ezberlettiği, bizim de kendimizi ezberlemek zorunda hissettiğimiz toplumsal kurallar, normlar, kalıplar, baskılar hatta duygular bile vardır. Bir durum veya olayla karşılaştığımızda bu norm ve kalıplara uygun davranmalıyız, duygularımız bile belirlenen şekilde olmalıdır. Cenaze de ağlamamız, düğünde kahkahalar atmamız, ani durumlar
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,6bin okunma
"Güzeldir hayranı olmak nebînin. Ama sadece hayranlık yetmez. Onun gibi olmadıktan sonra."
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
"Sen aşkı sadece zevkli anlarla dolu geçici bir serüven mi sandın?(...) Aşk sabır işidir."
Kaybedenler ve Kaybedilmesi Gerekenler
"Sadece sana kaybettiklerini vermek istemiştim." Ama sen haklıydın, kaybettiklerini geri veremezdim. Çünkü henüz ben yeterince kaybetmemiştim.
Sayfa 715 - Daren&NovaKitabı okudu
Hissettiklerimin şarkısı sadece senin sesin. Ve ben bu şarkıyı yalnızca senin sesinden dinlerim.
İnsan gençken başka bir şeyin mümkün olduğuna, aşkla özgürlüğün, sevdiği insanla var olabileceği bir sığınağın, sıcaklığın, huzurun geleceğine inanıyor-var olamayan bir şeye yani; mutsuz bir aşık ise -memnuniyet dolu bir mutsuzluk içinde oluyor çünkü diyorsun ki ben mutlu olamadım ama seninle mutlu olamadım- yani bu mutluluğu başkalarının bulmuş olabileceğine, yani bir gün gerçekten bulunabileceğine inanıyor. Anlamalısın, dünyada böylesine bir neşe varken ve bütün özlemlerin bir amacı varken mutsuzluk bile umutsuzluk değildir. Çaresizlik değildir. Ama aşık ve mutluysan, bu eninde sonunda boşluğa bırakıyor yerini. Ve hiçbir amaç kalmıyor geriye; sadece yalnızlık. Neden başka bir şey var olsun ki o zaman, neden biz bireylerin bir anlamı olsun? Seni çok sevdim ben, Leo ama sonunda sen de gittin. Sanırım seni artık öldürebilirim.
Sayfa 158Kitabı okudu
Herkes, herkes beni şımarttı, herkes bana hep iyi davrandı- sadece sen, sadece sen beni unuttun, sadece sen beni asla tanımadın!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.