Bu dünyada en sevdiği ses buydu. Babasının namelerle birleşen sesi. Kötü adamların asla şarkı söyleyemeyeceğini ve yazamayacağını söylerdi babası. Erva da buna inanıyordu. Kötü insanlar, kelimelerde anlam aramaz, onları sadece kendi çıkarları için kullanırdı. Kötü insanlar inançlarını, dinlerini, dillerini bile kötülük için kullanırdı. Ama iyi insanlar her şeye ve herkese rağmen merhametli olmaya devam ederdi. Yok etmez, tamir ederlerdi. Kırmaz, parçalamaz ya da incitmezlerdi. İyi insanlar, sevgiyi kalpten kalbe verirdi.
Sayfa 430 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Enes☆•°
Bir tür makine olduğunu söyleyen insanlara katılmadan edemiyordu. Amacı sadece ileri gitmek olan, hep daha iyisini bekleyen bir makineye dönüşmüştü. Bunun için nefsini terbiye etme çabaları hep vardı. Kibir bir doktor için ezeli düşmandı; ki bir mümin için şeytanla ortaklıktı.
Sayfa 61 - DokuzyayinlariKitabı okudu
Reklam
Bir çıkar yol olmalıydı! Ellerim arşa dönük, bir çıkar yol için dileniyordu derdi veren Allah'a. O ki her derde bir çare bulandı. O ki imtihanını kuluna göre verirdi. O'ndan gelen başımla beraberdi. Sadece görmüyordu aciz gözler çıkışı, duymuyordu sağır kulaklar çözüm bulan sesleri. O'nun hikmetinden bir yudum dileniyordu ellerim. Sadece görmeyen gözlerimi bir nebze açsa, sual olunmaz bilgeliğinden bir nebze üflese kulaklarıma ya da en basitinden aklımı kaybetmeyeceğim, O'nun erdeminden bir dilim alabileceğim bir rüya olsa... Şükür namazlarım, istihare namazlarımdan sonra ses verse çağrılarıma...
Sayfa 311 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Eslem •°~
Genellikle koyu renk eşarp takan gür kirpikleri ile bilmiş bakışlar atan muhafazakar, aynı zamanda da cömert arkadaşını nasıl da özlemişti. Onunla sadece iki cümle kurabilmek için canını bile verirdi. Ama babası ne söylemişti ; ondan uzak dur baban olarak sana emrediyorum. Seni asla reddetmem. Bir eve kapatır, başına bir yığın koruma koyarım ama onlarla görüşmene izin vermem.
Sayfa 27 - DokuzyayinlariKitabı okudu
Sadece günlerce, eğer mümkünse nefes almadan, öylece durmak istiyordum. Böyle bir an düşünün. Sadece bomboş durmak istediğiniz, düşünmek istemediğiniz bir an. İşte o anda olmak için nelerimi vermezdim. Duruyordum ama bu duruş, zihnimin boşluğundan değildi; doluluğundandı.
Sayfa 180 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Ölüm de güzeldi İslam'da, acı da güzeldi, yaşam da...
Allah'a açılan kapımdı bu seccade. İnsanlığımı, acizliğimi bana hatırlatıyor, asıl olanı, gideceğim yeri unutturmuyordu. Dünya telaşesinden ve insan kavgalarından uzaktı. Ne kul yapımı silahlar, ne de kafa patlatan korna sesleri. Kapısında oturmuş komşusunun ne yaptığını konuşan kadınlar da yoktu Allah'a açılan kapımda, karısını döven haysiyetsiz adam da. En çok da kötülük yoktu bu kapıda. Nefsimin ağzını bağlıyor, tüm kötü huylarımı kapı dışarı ediyordum. Ama katlandığı an seccadem başlıyordu nefsim benimle uğraşmaya. İmtihanların en büyüğüydü bu bana. Onunla olan savaşım ahirete kadar yakamı bırakmayacaktı. Ya ben ya da o kazanacaktı. Tek kurtarıcı kapım tövbemdi. Bilerek veya bilmeyerek işlediğim tüm günahlarımın affı için açıyordum elimi. Rabbim ne büyük bir Rab'di ki onca affedilmez günahı bir yakarışla affediyor, herkesi kapısına kabul ediyordu. Dün çirkinken bugün güzelleşiyordu için. Dün eskiyken, bugün tazeleniyordu. Dün korkarken cehennemin ateşinden, bugün sadece cennet için dua ediyordun. Tazeleyen bir dindi İslam ve tek olan, asıl olan, affeden, bağışlayan Allah (c.c) yaşamın güzelliğini ellerimize bırakırken ölümün vazgeçilmezliğini sunuyordu. Ölüm de güzeldi İslam'da, acı da güzeldi, yaşam da.
Sayfa 121 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İki beni de gömmeliydim mezara. Ne geçmişim, ne geleceğim. Benden geriye boş bir Ece kalacaktı. Sadece Rabbi için yaşayan, dünya güzelliklerinden uzak duran... Belki de benim imtihanım buydu: Asla dünya mutluluğunu tatmamak.
Sayfa 64 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Çünkü ben bir oyun için. kırılgan bir kuklaydım... Kukla, us­tasına böyle bakamazdı. O canlı bile değildi ki! Yaşamaya, his­setmeye, utanmaya ve pişman olmaya hakkı yoktu. Ustası nasıl oynatırsa öyle oynardı oyunu. Hayatını hep başkaları yönlendirir, o sadece uyardı.
Sayfa 116 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Bana göre insan, her zaman sadece kendinden sorumluydu. Kimseyi kendi düşünceleri için yargılayamazdın...
Sayfa 42 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Burada nefes almayı seviyordum. Yıldızlar ve parlak ay hayallerimi bir nebze renklendirebiliyordu. Sadece hayallerle umu­da pencere açabilen bir kız için, bu bulunmaz bir nimetti.
Sayfa 11 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mutlu olmak, sadece özgür olmaktan geçmez. Bazen, sevdiklerin için kıstığın huzurundan arta ka­lanlar dolduruyor içini. Bu yüzden SEV. Sev ama incitme. Sev ama bekle. Sev ama karşılık bekleme... Hayat, bir kişi diğerini koşulsuz sevdiğinde güzelleşir.
Sayfa 8 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
O zamana kadarki sakin, her şeyin düzenli olduğu huzurlu çocuk dünyamda belki de ilk kez kaosla ve ölümle yüzleşmiştim. Hayır hayır, biraz daha dikkat edince beni asıl dehşete düşürenin, annemin de korkabileceğini, dağılabileceğini fark etmem olduğunu anlıyorum. Düşünsenize bir çocuk için deprem korkusundan bile önemli annesine bir şey olacağı endişesi.
“Erken biten çocukluğum… İstemsizce hayalini kurduğum dünya… Onlar bendim. Rengarenktim. Dışarıdan bakınca bembeyaz ve boş bir sayfadan ibaret bir gökkuşağıydım ben… Ne yeşilin rahatlığı vardı üzerimde ne de mavinin ferahlığı… Kırmızı da yoktu hayatımda, siyah da… Sadece saf beyazdım ben… İçini dışına dökemeyen, umutlarını yüreğine gömmüş, yarınlar için beklemeyen, her acıda biraz daha kirlenen ama asla renklenmeyen beyaz.”
Sayfa 307 - ErvaKitabı okudu
Peygamberimiz (sav) buyurmuştu ki; ’Kostantiniyye elbette fetih olunacaktır... Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fethe­den asker ne güzel askerdir. Bu sözleri duyan tüm Müslü­man başta olmak üzere, Türk Padişahları ve hatta sadece şehrin güzelliği için onu elde etmek isteyen birçok impara­torluk olmuş. Ama sadece birisi...”
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.