Yusuf
@sadece_yusuf
Kitap okuyorsun, kime?
...
14 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Böyle, o kadar tatlı bir kız ki, öyle, ne kadar şeker naif, böyle, muhteşem bir insan ya, öyle tatlı, o kadar güzel gülüyor ki bu kız, inanılmaz güzel gülüyor, yani bir gülüyor bildiğiniz her şeyi unutursun ya, o kadar güzel gülüyor, yani, insan olmayabilir mi acaba diye düşünüyor insan, böyle bir insan, böyle gülemez çünkü, bi işkilleniyorum ben bundan çünkü bu kadar acayip gülemez bi insan ya, öyle gülüyor ki, böyle, gerçekten güldüğü yere ışık saçıyor ya, bu kadar acayip bu kadar güzel bir gülüş olamaz insanda, hani her insan güler, hani sen de gülüyorsun ben de gülüyorum ama bu başka bir şey ya, bu bu insan olamaz bu ya
Özgür bir adamdı artık o; hiçbir kurala bağlı değildi, insanlar için konan bütün kurallardan istifa etmiş, tek başına kalmayı ve kendi metanoyasını aramayı seçmişti.
...Meryem, İstanbul'un o tepenin arkasında olduğunu biliyordu. Bir gün, oralarda yayılan sürüyle birlikte gidip de tepeyi aşıverse, İstanbul diye anlatıla anlatıla bitirilemeyen o altın şehir ayaklarının altına seriliverecekti.
Okur Takip Önerileri
"Bu olayı zihninin ulaşılamayacak kadar derin yerlerine itmişti ama herkes bilir ki insan düşlerine söz geçiremez."
392 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İyilik kime yapılacaksa, onun hak ettiği kadar olmalıdır.
471 syf.
8/10 puan verdi
·
110 günde okudu
Serbest olduğum zamanımda asla az serbest olmam, yalnızken de asla az yalnız kalmam.
O halde söz verdiğin kişilere zararı dokunacaksa, o sözleri tutmamalısın, dahası yine verdiğin sözlerin sana zararı, o kişilere yararından daha fazlaysa, daha büyük olan iyiliği küçüğüne tercih etmek yükümlülüğe ters olur.
Her ne kadar insanlar doğanın yönlendirmesiyle bir araya gelse de, haklarını savunmak için kentlerin korumasına sığınmıştır.
Arı sürüleri bal peteği yapmak için bir araya gelmez, aksine doğaları gereği sürücül oldukları için bal peteği yapar, aynı şekilde insanlar çok daha geniş kapsamda yeteneklerini göz önünde tutup eyleme dökmek için topluluk oluşturur.
Güdü kişiyi eyleme iterken, düşünce doğrunun ne olduğunu aramaya ilişkin en önemli kısmımızdır. O halde düşünce yoluyla en iyi olasılıklardan yararlanmaya, güdülerimizin de akla boyun eğmesini sağlamaya çalışalım.
İnsan ile vahşi hayvan arasında en büyük fark şudur: Vahşi hayvan güdülerinin yoğunluğuna göre hareket eder ve kendisini sadece yaşadığı şimdiki zamana uydurur, ne geçmişi ne de geleceği hisseder. İnsan ise aklın yoldaşıdır, onun yardımıyla kendisine uygun olan unsurların ayırdına varır, olayların nedenlerini görür, onların öncülleri ve geçmişleri konusunda bilgisiz kalmaz, benzerlikleri kıyaslar, şimdiki olayları birbiriyle ilişkilendirip onlarla gelecektekiler arasında bir bağ kurar, böylece tüm yaşam yolunu kolayca görerek onu yaşayabilmek için gerekli olan ne varsa hazır eder
Zira sosyal ya da özel, işle ya da evle ilgili, kendi başına ya da başka birisiyle birlikte hareket ettiğin yaşamın hiçbir kısmı yükümlülükten yoksun olamaz; yaşamda ahlaken doğru olan her şey yükümlülüğün yerine getirilmesinden, yanlış olan her şey ise yine yükümlülüğün es geçilmesinden kaynaklanır.